"معرفة شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• şey öğrenmek
• şey bilmek
• bir şey söyleyeyim
• şeyi bilmen
• bir şey duymak
• şeyi bilmem
• şeyi bilmek
• şeyi çözmeye
• şeyi öğrenmek

Eğer kız hakkında bir şey öğrenmek istiyorsanız bana sigara verin.
لو تريد معرفة شيء عن الفتاة أولآ اعطني سيجارة

Şaşırtıcı bir şekilde, çoğu insan doktorları hakkında bambaşka bir şey bilmek istiyor.
ومن المفاجئ لنا، أغلب الناس أرادوا معرفة شيء آخر عن أطباءهم.

- Danny, bir şey söyleyeyim mi? - Ne?
داني ، أترغب في معرفة شيء ؟

- Bu harika. - Ama bir şeyi bilmen gerek.
هذا رائع - لَكنَّك تحتاج إلى معرفة شيء واحد -

Çok garip bir şey duymak ister misin?
هل تريد معرفة شيء غريب جداً جداً؟

Prue, çok şey değil ama bir şeyi bilmem gerek.
برو، أنا لا أرغب بالكثير، لكنني أريد معرفة شيء واحد

Ama daha derin bir şeyi bilmek istiyorum Modern Kimya ilkeleri ardındaki kavrayışımıza ne katkı yaptılar?
لكن أردتُ معرفة شيء أكثر عمقاً ما مدى مساهمتهم لفهمنا المعاصر لمباديء الكيمياء؟

Yalnızca bir şeyi çözmeye çalışıyorum.
أحاول فقط معرفة شيء ما

Sadece tek bir şeyi öğrenmek istediğim için buradasın.
أنت موجود هنا لأني أريد معرفة شيء واحد فقط.

Daha ne olsun? Hakkımda bir şey öğrenmek istiyorsan bana sorman yeterdi.
إن أدرتِ معرفة شيء عنّي، كان عليكِ أن تسأليني وحسب.

Hakkımda bir şey öğrenmek istiyorsan bana sorman yeterdi.
إن أدرتِ معرفة شيء عنّي، كان عليكِ أن تسأليني وحسب.

Tek bir şey öğrenmek istiyorum, iyi bir çocuk mu yoksa kötü bir çocuk mu?
أريد معرفة شيء واحد هل هو شخص لطيف أم شخص ليس لطيف

Sen benim hakkımda bir şey öğrenmek... istemiyorsun ama... ben sana bir şey söyleyeceğim.
- انت لاتريدين معرفة شيء عني لكن هناك شيء أريد إخبارك به

Tamam, bir şey bilmek istemiyorum. O beyefendiyi balkondan attığını da görmedim.
حسناً, لا أريد معرفة شيء لم أرك وأنت ترمي ذاك السيد من الشرفة

Küçük insanlarla tokalaşma hakkında güzel bir şey bilmek ister misin?
هل تريدين معرفة شيء رائع عن مصافحة الأطفال؟

Komik bir şey söyleyeyim mi?
أتودين معرفة شيء طريف؟

Çok komik bir şey söyleyeyim mi?
أتريدين معرفة شيء مُضحك ؟

Yüz yüze görüşmedikçe söyleyemeyeceğim bir çok şey var. Fakat bir şeyi bilmen gerekli.
ثمّة عدّة أشياء لا يمكنني قولها إلّا شخصيا لكن عليك معرفة شيء

Hey, Eric'in sivilcesinden daha komik bir şey duymak ister misin?
تريد معرفة شيء أكثر تسلية من حبة (ايريك) ؟

Sonuçta hayatta her şeyi bilmem gerektiğini düşünmediğim... bir noktaya erişmiş olmam ne büyük bir şeref.
كم أنا محظوظ لوصولي إلى مرحلة في حياتي لا أضطر فيها إلى معرفة شيء

Eğer ortak olacaksak bir şeyi bilmek istiyorum.
إذا أردنا أن نصبح شركاء، أريد معرفة شيء واحد.

Ölmekten korkmuyorum ama ölmeden önce bir şeyi öğrenmek istiyorum.
والآن لست خائفاً من الموت ولكن قبل أن أموت عليّ معرفة شيء واحد