Ve ekonominin nasıl işlediği hakkında çok fazla şey duyduk. | TED | وسمعنا الكثير عن محاولة معرفة كيفية نمو الاقتصادات العالمية .. |
10.000 sene önce nasıl gıda yetiştireceğimizi bulduğumuzdan beri fevkalade şeyler başarmış olabiliriz. | TED | قد حققنا إنجازات عظيمة منذ معرفة كيفية زراعة الغذاء قبل حوالي 10,000 سنة. |
Ve eğer açık bir hedefiniz yoksa, bir şeyi nasıl düzelteceğinizi nereden bileceksiniz? | TED | وكيف يمكنك معرفة كيفية إصلاح شي ما إذا لم يكل لديك هدف واضح؟ |
Ve nasıl oynandığını bilmek, nasıl savunulacağını bilmek aslında çoğu oyunu kazanmanın ve kaybetmenin anahtarı. | TED | و معرفة كيفية ادارتها, و معرفة كيفية حمايتها, هو اساسا مفتاح الفوز و الخسارة في معظم المباريات. |
Bundan dolayı inFORM için geliştirdiğimiz etkileşimlerin bir kısmını alıp mobil cihazlara nasıl getirebileceğimizi bilmek istedik. | TED | وإذا أردنا معرفة كيفية أخذ بعض نفس ردات الفعل التي طورناها من أجل البرمجية وقدمناها إلى الأجهزة النقالة. |
Gücümün sırf olayların nasıl işlediğini anlamak olmadığının farkında değilsin. | Open Subtitles | وأنت لا تدرك قدرتى ليست فقط معرفة كيفية عمل الأشياء |
Böylece, nasıl büyüdüklerini, neye ihtiyaç duyduklarını ve yüzeyde nasıl yaşadıkları üzerine çalışabileyim. | Open Subtitles | حتى أتمكن من معرفة كيفية نموها, وماتطلبته لذلك و كيف عاشت على السطح |
Bu durumu nasıl halledeceğime karar verebilmek için beynimi yiyordum. | Open Subtitles | لقد كانت تؤلم عقلي محاوله معرفة كيفية معالجة هذا الوضع |
Ben babaannemin 'Candy Crash' isteklerini bile nasıl geri çevireceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | لا استطيع حتى معرفة كيفية تعطيل لعبه سحق الحلوى من جدتي. |
Ve okul ineği oyun alanındaki çimen biçme makinasının yerini nasıl alabileceğini anlamaya çalışıyor. | TED | وتحاول بقرة المدرسة معرفة كيفية إحلال جزازة العشب على الملعب. |
Şeylerin nasıl çalıştığını anlamaya çalışırlar, onlara ulaşımları olmasını isterler, ve onları kontrol etmek isterler; | TED | فهم يريدون على الدوام معرفة كيفية سير الامور واتقانها .. واستيعابها وهو هم يريدون التحكم بها |
Böylece, hikâyeyi nasıl sunuma dahil edebileceğimizi bulmaya çalıştım. | TED | لذلك أردت معرفة كيفية دمج القصة في العرض. |
İşlerin nasıl yürüdüğünü anlamak istiyorlar ve bunu grup hâlinde yapmak istiyorlar, tıpkı topluluğa dersler sunmak için malzemelerimizi kullanan Washington D.C.'deki hackerlar gibi. | TED | يرغبون في معرفة كيفية عمل الأشياء، ويريدون أن يعملوها في مجموعات، مثل نادي القراصنة هذا في واشنطن، العاصمة، الذي يستخدم موادنا لتقديم دورات للمجتمع. |
Ama bunun nasıl yapılacağını bilmemiz gerekiyor. | TED | ولكن نحن بحاجة إلى معرفة كيفية إستخدامها |
Tam olarak bu kodların pilleri yönetmek için nasıl beraber çalıştığını çözebilir. | TED | يمكنها معرفة كيفية عمل قطع هذه البرمجة معا للتحكم بتلك البطارية. |
Önce, bu kadar küçük şeylerin nasıl hareket ettirileceğini bulmalıyız. | TED | حسنا، أولا نحن بحاجة إلى معرفة كيفية جعلها تتحرك كونها صغيرة جدا. |
Sen var ya, bifteğin iyisine bayılıyorsun ama... tabağına nasıl geldiğini bilmek istemiyorsun. | Open Subtitles | أتدرين، يحب المرء تناول شريحة لحم، ولكنه لا يريد معرفة كيفية وصولها إلى طبقه. |
Bak, nasıl icat ediliyor onu bilmek istiyorum. Söylesene. | Open Subtitles | أصغِ, أنا أريد معرفة كيفية اختراع الأشياء فحسب أخبرني |
Yani, karşındakini iyi tanımak... ne zaman, ne yapacağını... kısacası, kime bulaşıp kime bulaşmayacağını bilmek. | Open Subtitles | معرفة كيفية التعامل مع البشر بشكل صحيح معرفة كم ومتى يتحرّك البشر باختصار معرفة مع من تعبث ومع من لا تعبث |
Fakat, ABD-Meksika sınırında, nasıl rahatça dolaşabileceğini bilmek öyle. | Open Subtitles | ولكن معرفة كيفية التحرك بحرية خلال حدود المكسيك هو مهارة |
Kaç kişi kaşıkla birisinin nasıl öldürüleceğini bilmek istiyor? | Open Subtitles | كم شخص يريد معرفة كيفية قتل شخص بإستخدام الملعقة؟ |