Kenya'da tatlı dilli bir insan olan David Kuria ile tanıştık. | TED | في كينيا، قابلنا معسول الكلام ديفيد كورييا. |
Biliyor musun, tatlı konuşup bana çiçek getirmiş falan olabilirsin, ama sanırım senin hakkındaki ilk sezgilerim doğruymuş. | Open Subtitles | أتعلم ماذا ؟ ربما تَكون معسول اللِسان وجَلبتَ لي زهوراً وكل تلك الأمور لكن أظٌن غريزتي الأولى نَحوك كانت صائبة |
Eve gittin, anneyle, çocukla tatlı bir konuşma yaptın. | Open Subtitles | زوريهم في منزلهم تحدثي بكلام معسول مع الأم و مع الطفلة |
35 yaşındaydı ve tatlı dilli, saplantılıydı. Trager hiçbir zaman umutsuz romantik olmadı. | Open Subtitles | كان لديه 35 عاما ً كان معسول الكلام و محبوبا ً تريجر" لم يكن ييأس عاطفيا ً من قبل" |
Önce tatlı konuşur ardından saldırır. | Open Subtitles | كلام معسول وبعدها تعطيه الضربة القاضية |
Annen seni çok tatlı dilli yetiştirmiş. | Open Subtitles | لقد ربت والدتك رجلاً معسول الكلام |
Tatlıya düşkün olmasına rağmen, tatlı bir adam değildi. | Open Subtitles | لم يكن رجلاً لطيفاً أو معسول السان |
Bu geri zekâlıyla yaptığın gibi benimle de tatlı tatlı konuşabileceğini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقدين أنهُ يمكنك التحدّث إلى بكلام معسول مثل هذا الهراء! |
Niobe ile istediğin kadar tatlı konuş, işe yaramayacaktır. | Open Subtitles | (يمكنك التحدث بكلام معسول لـ(نيوبي لن يجدي هذا نفعاً |
Adamın tatlı bir dili var. | Open Subtitles | هذا الرجل معسول الكلام |
Jamie tatlı diliyle April'i kandırıp eğitimcilikten alıkoyan zimziyah adam. | Open Subtitles | - جايمي)؟ ) - جايمي) هو معسول اللسان) الذي أغوى (إبريل) بالابتعاد |
- Çok tatlı biri. | Open Subtitles | -إنة معسول اللسان |