Zamanının çoğunu ya yüzeyde, ya da dipte geçiriyor ancak asla ikisinin arasında değil. | Open Subtitles | انها تقضي معضم اوقاتها قرب سطح البحر او في قاعه لكن ليس في الوسط |
Onunla çiftleşmek isteyen 10 kadar dişi zamanın çoğunu suda geçiriyor. | Open Subtitles | بحدود عشر إناث يقضين معضم وقتهن في الماء بالتودد له |
- Sedyelerdekilerin çoğunu gönderdik bile. - İyisin. | Open Subtitles | لقد حررنا معضم النقالات حتى الآن أنتِ جيدة |
Evet, ama o zamanın çoğunu seks yaparak harcamıyorlar mı? | Open Subtitles | أجل، لكن الا يقضون معضم وقتهم في المضاجعه ؟ |
Herkes öyle diyor zaten ama çoğu zaman kendimi hiç sevmiyorum ve kitap satışları için gerçekten iyi iş yapmam lazım. | Open Subtitles | هذا مايقوله الجميع ولكن أنا لا أحب نفسي في معضم الأحيان وأنا أريد أن أبدو بشكل جيد لأساعد في بيع الكتاب |
Radio Shack'ten yenilerini alamam, bu araç-gereçlerin çoğunu ben yaptım! | Open Subtitles | لا يمكنني أنن أشتري أغراضاً جديدة . لقد صنعت معضم المعدات بنفسي |
Dinle, gençliğimin çoğunu ıslahevlerinde, hapishanelerde geçirdim. İşte ben buyum. | Open Subtitles | إسمعيّ، لقد قضيتُ معضم شبابيّ اللعينة .في مراكز الأصلاح، السجون، هذا ما أنا عليه |
Hayatımın çoğunu seni kendinden korumaya çalışarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت معضم حياتي محاولا إنقاذك من نفسك |
Mürettebatın çoğunu tanıyorsun. | Open Subtitles | معضم الطاقم تعرفهم. |
Evet, arkadaki tepeden Wirrawee'nin çoğunu görebilirsiniz. | Open Subtitles | أجل تستطيعون رؤية معضم (وييروي) من الهضبة في الخلف |
Aslında Santana, McKinley'deki küçük sınıfların çoğunu davet ettik. | Open Subtitles | في الواقع (سانتانا) لقد دعونا معضم الطلاب الأقل شعبية في المدرسة. |
Hayatımın çoğunu senden korkarak geçirdim. | Open Subtitles | قضيت معضم حياتي خائف منك |
Mahkumların çoğunu topladık, | Open Subtitles | لقد جمعنا معضم السجناء, |
Annemi ne kadar sevsemde... ..hatırladıklarımın çoğu beni korkutan anılardan ibaret. | Open Subtitles | لأن بقدر حبي لأمي لكن معضم ذكرياتي الأولى تتعلق بكوني خائفة |