"معطله" - Translation from Arabic to Turkish

• çalışmıyor
• bozuk
• kesik
• çökmüş durumda

- Hala çalışmıyor.
ثم النقل إلى الدوائر الإحتياطية مازالت معطله

Hala çalışmıyor, efendim. Bütün devreler ölü.
مازالت معطله يا سيدى دوائر التشغيل معطلة يا سيدى

- Hala çalışmıyor. - Yedek enerji kaynağı devreye.
ثم النقل إلى الدوائر الإحتياطية مازالت معطله

Haklısın, deprem yüzünden polis bilgisayarları hala bozuk durumda.
39,720 نعم , و بحكم الزلزال , ما زالت اجهزة الشرطه معطله ماذا عن ملف حي ؟

- Evet, oradaki küçük kol bozuk.
نعم، هذه الاسهمه الصغيره معطله ماذا؟

Eminim birçok insan- aramışlardır, ama telefonlar kesik...
أنا متأكده بأنه هناك الكثير من الناس فعلوا هذا أو أتصلوا .. ولكن الهواتف معطله

Pekala. Elde hiç vesika resmi yok. Ne yazık ki, bilgisayarlar çökmüş durumda.
حسنا أنا آسف , بما ان كمبيوترات شرطة لوس انجلس معطله ..

Yıldız Geçidi kontrol sistemleri ve fazlalıkları çalışmıyor, göz de dahil.
نظم التحكم الخاصة بالبوابة وفعاليّتها معطله

Motorları çalışmıyor ve dört kişilik mürettebatı var.
السفينة معطله وسط المياه مع أربعة ارواح على متنها.

Hala çalışmıyor
تم تشغيل طاقة الطوارئ مازالت معطله

Hala çalışmıyor...
تم تشغيل طاقة الطوارئ مازالت معطله

Telefonlar çalışmıyor.
الهواتف معطله

Ekranın ne dediği umurumda değil. Belki de o bozuk.
لا يهمني ما تقوله الشاشه لعلها معطله

Gereksiz. bozuk
لا فائده منها معطله

Ronny, telefonlar kesik. Kapının önüne de garip bir araba park edilmiş ama içeri girildiğine dair bir iz bulamadım.
الخطوط معطله - اعرف -

- Hatlar kesik.
-الخطوط و الجوالات معطله

Ama bütün polis bilgisayarları çökmüş durumda.
و لكن كمبيوترات الشرطه معطله