çoğu hasta zamanında tedavi edilemez ve yaşamını kaybeder. | TED | ليس باستطاعة معظم المرضى أن يتعالجوا في الوقت المناسب، وكانوا يموتون. |
EKT tedavisi gören çoğu hasta birkaç hafta, haftada iki veya üç seans görür. | TED | يخضع معظم المرضى لجلستين علاجيتين بالصدمات أو ثلاث في الأسبوع لعدة أسابيع. |
çoğu hasta yeni ortama alışmakta zorluk çeker. | Open Subtitles | معظم المرضى يمرون بوقت صعب بالتأقلم مع محيطهم الجديد |
Ne yazık ki buradaki hastaların çoğu ılımlılık (ılımlılık: Temperance) göstermiyor bu nedenle onları ilaçlarla dolduruyoruz. | Open Subtitles | مع الأسف، معظم المرضى هنا لا يبدون ضبط النفس ولذلك تتولد الحاجة لإسكاتهم بالمهدئات |
Hayır , hastaların çoğu bunu hayatta yok çünkü . | Open Subtitles | لا,لان معظم المرضى لا يتمكنون من النجاه من هذا |
Tedavi yaklaşık bir dakika sürer ve çoğu hasta her seanstan yaklaşık bir saat sonra normal aktivitelerine geri döner. | TED | تستمر الجلسة العلاجيّة نحو دقيقة واحدة، ويستطيع معظم المرضى متابعة نشاطاتهم العاديّة بعد ساعة تقريباً من كلّ جلسة علاجيّة. |
Ona söyleme... çoğu hasta rahatlamak ve bu kapıların dışındaki zorlu günlük hayattan uzaklaşmak için | Open Subtitles | معظم المرضى يأتون إلى روزود للراحةوالاستجمامبعيداًعنهموم ... |
çoğu hasta fiziksel bir ameliyatı anlamaz. | Open Subtitles | "أترون معظم المرضى لا يدركون ... ." " كم أنّ الجراحة قِوامها الجسد " |