Bu telefon hep yanında olsun. | Open Subtitles | إجعل هذا الهاتف معك طوال الوقت |
Ben hep yanında olacağım. | Open Subtitles | سأكون هناك معك طوال الوقت. |
Bu günden sonra Sürekli yanında taşıyacaksın. | Open Subtitles | من الآن فصاعداً أبقِ هذا معك طوال الوقت |
Sürekli yanında olsun. Tamam mı? | Open Subtitles | أريده أن يكون معك طوال الوقت |
Zaten sende. En başından beri sendeydi. | Open Subtitles | هي لديك مسبقاً كان معك طوال الوقت |
Zaten sende. En başından beri sendeydi. Ne? | Open Subtitles | هي لديك مسبقاً كان معك طوال الوقت |
Onların işi göz kulak olmak için her zaman yanında olmak. | Open Subtitles | وظيفتهم هي أن يكونوا معك طوال الوقت لحمايتك حين تعودين للمنزل |
Pekala. Yeter. Ama yanında her zaman bir stajyer olacak. | Open Subtitles | حسنا، حسنا يكفي لكن المتدرب سيكون معك طوال الوقت |
Hasan güvenliğiniz ve ihtiyaçlarınız için her zaman yanınızda olacak. | Open Subtitles | (حسن) سيكون موجودا معك طوال الوقت لحراستك وأيضا لتلبية حاجاتك. |
Tüm süreç boyunca yanında olacağım ve yapılanları anladığından emin olacağım. | Open Subtitles | أنا سأكون معك طوال الوقت الذي ستكونين به هنا لأتأكد من أنك تفهمين كل ما يحدث |
Sürekli yanında taşı. | Open Subtitles | أبقيه معك طوال الوقت |
Sana daha güçlü bir şey gerek ve bu süre boyunca her zaman yanında birisi bulunacak. | Open Subtitles | تحتاج إلى شيئ أقوى وشخص ما سيبقى معك طوال الوقت |
Yapman gereken... yanında her zaman bir kazak ya da bir ceket taşımaktır. | Open Subtitles | لذا , فكل ما يتوجب عليك فعله هو إرتداء سترة او جاكيت أو أي شيء يبقى معك طوال الوقت |
Hasan güvenliğiniz ve ihtiyaçlarınız için her zaman yanınızda olacak. | Open Subtitles | (حسن) سيكون موجودا معك طوال الوقت لحراستك وأيضا لتلبية حاجاتك. |
Tara, bu süreç boyunca yanında olacağız. | Open Subtitles | تارا,سنكون معك طوال الوقت |