Cüzdan biyopsisi yaptıklarında kartınızın... yanınızda olması çok iyi olmuş. | Open Subtitles | من الجيد أن بطاقتك كانت معك عندما أجروا فحص المحفظة. |
İkisi de çantanın yanınızda olduğunu hatırlamış. | Open Subtitles | كلاهما تذكرا إنها كانت معك عندما دفعت لهما |
Fazla dert etmeyin. Maliye'nin adamlarıyla görüşürken... - ...yanınızda olacağım. | Open Subtitles | لا تقلق، سأكون معك عندما تقابل عملاء وزاة المالية |
Sürekli daha fazlasını istiyor ve düşerken etrafındakileri de yanında götürüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ دائماً تصل إلى ماوراء ذلك و تَسحب كل هؤلاء معك عندما تسقُط. |
Sürekli daha fazlasını istiyor ve düşerken etrafındakileri de yanında götürüyorsun. | Open Subtitles | أنتَ دائماً تصل إلى ماوراء ذلك و تَسحب كل هؤلاء معك عندما تسقُط. |
Zamanın olduğunda seninle konuşmam gerek. | Open Subtitles | أريد أن أتكلم معك عندما يكون لديك الوقت |
Örneğin, sabah notlarını yazarken sonra, üniversiteden çıkarken yanınızda olabilirim. | Open Subtitles | مثال على ذلك, عندما تدون ملاحظاتك الصباحية بعدها أنا قد أكون معك عندما تغادر الكلية |
Olay yaşandığı sırada odada yanınızda kim vardı? | Open Subtitles | من الذي كان في الغرفة معك عندما حدث ذلك؟ |
Onu öldürmeye çalışan canavar bulunduğunda yanınızda olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون هنا معك عندما نجد الوحش الذي حاول قتله |
Biletleri alırken yanınızda biri var mıydı? | Open Subtitles | هل كان أى شخص معك عندما أشتريت التذاكر؟ |
George için merak etme. Kazanmaya başladığınızda yanınızda olacak. | Open Subtitles | لا تقلق على ( جورج ) سيصبح معك عندما تبدأ بالفوز |
Bak Cee Lo, sen onunla konuşurken yanınızda olurum böylece darbe vurmazsın ama gidip de senin adına konuşmam. | Open Subtitles | أصغِ يا (سي لو)، بإمكاني أن أكون معك عندما تتحدثُ معه حتى تتحكمَ في أعصابكَ، لكنني لأن أخبرهُ بذلكَ نيابةً عنكَ. |
O olduğunda seninle olacağım. | Open Subtitles | أنا سأكون معك عندما يحدث |
- Hazır olduğunda seninle konuşur! | Open Subtitles | سيتكلم معك عندما يستعد! |