"معك لم" - Translation from Arabic to Turkish

    • Seninle
        
    Seninle çok mutluydum, sona ermesini istemiyordum. Open Subtitles لقد كنت سعيدة للغاية معك, لم اكن اريد لهذا ان ينتهي
    Sanırım... Seninle olduğunu bilmiyordum, Hiçbirşey işitmedim. Open Subtitles ، لم أكن أعرف أنه كان معك لم أسمع أي شيء
    Belki şaşıracaksın ama Seninle yaşamak buna dahil değildi. Open Subtitles لقد كانت لي خططي ايضا,قد يصدمك هذا ,ولكن العيش معك لم يكن من ضمن هذه الخطط.
    Seninle o dükkandayken bile kendimi rahat hissetmiyordum. Open Subtitles كوني بذلك المتجر معك لم اشعر بشعور جيد تجاه نفسي
    Kimseyle paylaşmadığım taraflarımı Seninle paylaştım! Open Subtitles تشاركت بأجزاء معك لم أقم بمشآركة أحد من قبل
    Ne zaman Seninle konuşsam kafan başka yerlerde oluyor. Open Subtitles وكلّ مرّة كنت أحاول أن أتكلّم معك لم تكوني هناك
    Seninle daha önce kimseyle yapmadığım bir şey yapmak istemiştim. Open Subtitles أردت القيام بأمر جديد معك لم أقم به مسبقاً مع آخر
    Seninle ilişkiye babandan dolayı girmedim ona nispeten bu ilişkiye girdim. Open Subtitles الدخول في علاقة معك لم يكن بسبب والدك كان بعيداً عن علاقتي به
    Seninle geçirdiğimiz zamanlar çok kolay değildi. Open Subtitles وقتنا الذي قضيناه معك لم يكون دائما سهلاً
    Daphne 5 yaşındayken ve sen çırpınıp dururken geldim Seninle yaşadım, o zaman ne burnunu sokuyorsun demedin. Open Subtitles عندما كان عمر دافني 5 سنين وانت كنت تعانين وانا جئت هنا للعيش معك لم تقولي عن هذا تدخل
    Menajerim Seninle konuşabileceğini söyledi. Onunla konuşsan ya. Open Subtitles مسئولة الدعاية لدي قالت أن بامكانها التحدث معك لم لا تتحدث معها؟
    Seninle geçirdiğim bu vakit esnasında düşünmeye, karar vermeye zamanım olmadı. Open Subtitles خلال هذا الوقت الذي أمضيته معك, لم أكن مضطراً إلى التفكير أو الاختيار.
    Denise Seninle mi? Yatağı bozulmamış. Open Subtitles هل دينيس معك لم تنام ابداً في سريرها
    Seninle çıkmak istedi. Peşinden koşman gerekmedi. Open Subtitles أرادت الخروج معك لم ينبغي عليك مطاردتها
    Seninle gelmeseydim bunların hiçbiri başına gelmezdi. Open Subtitles إذا لم آتي معك لم يكن ليحدث أي شيء
    Seninle gidemem. Daha Katalizör'ü bulamadım. Open Subtitles لا أستطيع الذهاب معك لم أجد المنجنيق
    Seninle olduğunda sarhoş falan değildim. Open Subtitles في هذه الأوقات معك لم أكن أشرب
    Buna önem veriyor olsaydın Seninle yaşamanın benim için pek de keyifli olmadığını fark ederdin. Open Subtitles نعم! و انت كنت تبالي لكنت لاحظت ان.. عيشي معك لم يكن حياة هنيئة و سعيدة بالنسبة لي
    Seninle mi geldi? Open Subtitles هل اتي معك لم نطلب منه ذلك
    Michael, Seninle konuşmaya başladığımızda elimizde hiçbir şey yoktu. Open Subtitles (مايكل), عندما بدأنا في التحدث معك لم يكن لدينا شيئاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more