"معلوماتك" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilgi
        
    • bilgilerini
        
    • bilgiyi
        
    • bilgilerin
        
    • İstihbaratın
        
    • bilgileri
        
    • bilgiler
        
    • bilginin
        
    • bilgiye
        
    • bilgilendirilmişsiniz
        
    • bilginiz
        
    • bilgin
        
    • Bildiğiniz
        
    • bilgilerinizi
        
    • İstihbaratının
        
    - bilgi karşılığında üç Fransız Direnişi üyesinin hapisten bırakılmasını sağlayacağım. Open Subtitles بالتبادل مع معلوماتك فاٍننى سأرتب لاٍطلاق سراح ثلاثة من سجناء المقاومة الفرنسية
    Joe, sözünü ettiğin bu "taze bilgi" biraz bekleyemez mi? Open Subtitles جو , ماذا بشأن معلوماتك الساخنه تلك الا يمكنها الانتظار ؟
    Bu eş bulma sitesine tüm hayati bilgilerini verdik soruları senin yanıtlayacağın şekilde yanıtladık ve sana bir eş buldular. Open Subtitles لكننا وضعنا كل معلوماتك المهمة في موقع تدبير المواعيد ذاك و أجبنا كل أسئلتهم تماما كما كنتَ ستفعل
    bilgiyi neden benimle paylaşmıyorsun? Open Subtitles لماذا لا تشاركني ببعض معلوماتك يا صديقي؟
    Şahit getiremezsem, vereceğin bilgilerin bir değeri kalmaz. Open Subtitles معلوماتك لا تساوي شيئا الا اذا احضرت معي شاهدا
    Sherek'ı yakaladığımız sırada eğer elindeki istihbaratın hâlâ değerli olduğunu düşünüyordun ise niçin yinelemedin? Open Subtitles بمجرد أن اعتقلنا شاريك لو كنت تعتقدين أن معلوماتك لازالت لها قيمة لماذا لم تعيدي طرحها عليَّ؟
    Kesekağıdı çöpe atınca, bilgileri gözden geçireceğiz karşı bir görev oluşturacağız ve seni Joey's Pizza diyerek yanlış aramış numarası yapacağız. Open Subtitles سنأخذه نحن من القمامة و نستعرض معلوماتك و نعد مهمة مضادة و سنتصل بكِ و سندعي أننا نتصل برقم خطأ
    Şu ana kadar verdiğin bilgiler yararsız. Open Subtitles حتى الآن معلوماتك عديمة الفائدة. اشياء البائع المتجول الرخيصة. لا قيمة لها.
    Elçilik çok gergin. Bir basın ofisinden bilgi al. Open Subtitles السفارة مذعورة، إحصل على معلوماتك من المكتب الصحفي
    Verdiğin bilgi çok değerliydi ama Şehir Muhafızları pek önemsemedi. Open Subtitles جفرت، معلوماتك كالذهب لكن الحراس الحمقى تجاهلوا بعض نصائحك
    Galiba sana yanlış bilgi verilmiş. Gerçekten de burada "Çift K" var çünkü. Open Subtitles يبدو أن معلوماتك خاطئة هناك مزرعة كذلك بالتأكيد
    Bana bilgilerini ver. Seni 9'da alırım. Open Subtitles اعطيني معلوماتك , و سأقلك في الساعه 9 مساءً
    Ama bu bilgiyi nereden aldığınızı bölge savcısı bilmek isteyecektir. Open Subtitles ولكن غالباً سيرغب المدعي العام في معرفة المصدر الذي جلبت منه معلوماتك
    Çok kolay olur Barry. Bütün bilgilerin bende var. Open Subtitles الموضوع سهل جداً بارى فأنا عندي كلّ معلوماتك
    İstihbaratın sağlammış yüzbaşı. Open Subtitles يبدو أن معلوماتك الاستخباراتية قد كانت مصيبة يا أيها القائد.
    Bak, planlarını aldım, bilgileri aldım, küçük cinayet oyuncaklarını aldım. Open Subtitles ولكن بعد ذلك تذكّرت مع من كنت أتعامل ،أصغ، وصلتني خططك لديّ معلوماتك
    Yeni kimliğiniz, yeni eviniz değişim sürecinde ihtiyacınız olan tüm bilgiler.. Open Subtitles هذا الملف يذكر معلوماتك الجديدة و عنوانك الجديد
    Peki verdiğin bilginin şarabın kadar kötü olmadığını nerden bileceğim? Open Subtitles كيف لي أن أعرف أن معلوماتك ليست سيئة بقدر نبيذك
    Bu şema mesajınızda aldığımız bilgiye dayanıyor. Doğru olduğunu varsayabilir miyiz? Open Subtitles هذا التصميم بناء على معلوماتك هل هو دقيق بما يكفى ؟
    Muhtemelen ilk kez benden duymuyorsunuzdur ama CIA falan olsanız da, yanlış bilgilendirilmişsiniz. Güzel. Open Subtitles على الأرجح لستُ أول شخص يخبرك بذلك مع كونك من المخابرات المركزية ولكن معلوماتك خاطئة
    Efendimiz, Ben düşünmüştüm ki... tüm bu patlayıcı bilginiz çizgi filmlerden kaynaklanıyor. Open Subtitles ايها الرئيس ، اعتقد ربما معلوماتك عن المتفجرات مستمدة من افلام الكرتون.
    Bu durumda evliliğiniz bilgin ve partideki temasların açısından önemli olmuştur. Open Subtitles ولذا كان زواجكما أمراً حيوياً، معلوماتك ومعارفك داخل الحزب.
    Bildiğiniz bir şeyler olabilir... ama en iyisi bunları açığa kavuşturmak. Open Subtitles قد تكون تعلم أمراً ما ولكن يجدر بك التأكد من معلوماتك.
    Birisi kişisel bilgilerinizi kullanmadan önce izninizi almak zorunda olacaklar. TED قبل أن يقوم أي شخص بنشر معلوماتك الشخصية، يتوجب عليه أخذ إذن منك.
    Kuşkucu yaklaşıyorsam bağışla, ama on ajanı riske atacaksam, istihbaratının güvenilir olduğunu bilmek isterim. Open Subtitles أعذرني إن كنت مرتاباً لكن قبل أن أخاطر بعشرة عملاء أود أن أتأكد أن معلوماتك مؤكدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more