kişisel bilgileri müşterilere vermek, bizim işimiz değil. | Open Subtitles | ليس من عاداتنا إعطاء معلومات شخصية عن ضيوفنا |
kişisel bilgileri açığa vuramayacağımı biliyorsun. Haydi ama, dostum. | Open Subtitles | أنت تعلم أنه لا يمكننى أن أسلمك معلومات شخصية |
Çalmak için hiçbir kişisel bilgi yok Nate'in diskinin senin dizüstüne yaptığının aksine. | Open Subtitles | لا توجد فيه معلومات شخصية لسرقتها على عكس ما فعل قرص نيت بجهازك |
Bu kadın, sizin bir zamanlar çıkmış olduğunuz erkek arkadaşı hakkında kişisel bilgi toplamak için size kendini bir hasta gibi gösterdi. | Open Subtitles | لتحصل على معلومات شخصية عن صديقها الذي واعدته في وقت من الأوقات لكنني فحصتها |
Kurtardığı insanların listesi. İsimler, tarihler, kişisel bilgiler var. | Open Subtitles | انها لائحة بالاشخاص الذين انقذهم اسماء، تواريخ، معلومات شخصية |
Kurbanlarının açılıp kişisel bilgiler vermelerini sağladığından onlara bir yakınlık hissi aşıladığını sanıyoruz. | Open Subtitles | و لأنه يستطيع ان يجعل ضحاياه ينفتحون له و يكشفوا معلومات شخصية فنظن انه قادر بطريقة ما على عكس شعور بالألفة تجاههم |
Özellikle de insanların mücevherlerini ve kişisel bilgilerini çalma rolünü oynarken. | Open Subtitles | بهذا العرض الذي تجريه حول المدينة سرقة جواهر الناس , معلومات شخصية |
Şirket kişisel bilgileri ifşa etmeme konusunda tüm çalışanlarla anlaşma imzaladı resimler de kapsam içerisinde. | Open Subtitles | الشركة وقعت إتفاقاً تمنع بموجبه كافة موظفيها عن كشف معلومات شخصية وهذا يتضمن الصور |
Üzgünüm, mahkeme tarafından verilen yazılı bir belge olmadan öğrenciler hakkındaki kişisel bilgileri size vere... | Open Subtitles | آسف ، المحكمة لن تصدر معلومات شخصية عن الطلبة ... بدون تفويض مكتوب من |
Birilerinin kişisel bilgileri sitemde afişe edilmiş. | Open Subtitles | أن توضع معلومات شخصية على موقعي |
kişisel bilgileri çok az. | Open Subtitles | معلومات شخصية ضئيلة |
Garcia'ya kişisel bilgileri bulmasını söylerim. | Open Subtitles | (سأطلب من (غارسيا أن توفر معلومات شخصية اكثر |
kişisel bilgileri yok. | Open Subtitles | لا يوجد معلومات شخصية |
Beyefendi, kişisel bilgi olduğu için size söyleyemem. | Open Subtitles | سيدي , لأنها معلومات شخصية أنا لا أستطيع أن أخبرك شيء |
Tasha, daha fazla kişisel bilgi paylaşmak konusunda rahat değilim. | Open Subtitles | تاشا ، أنا لستُ مُرتاح حقاً لمشاركة أى معلومات شخصية أخرى |
Bay Black hiç kişisel bilgi girmemiş. | Open Subtitles | لم يضع سيد (بلاك) أي معلومات شخصية |
Evet, içinde sadece kendisinin bilebileceği kişisel bilgiler var. | Open Subtitles | نعم، هناك معلومات شخصية هو وحده من يعرف بها |
Everett Logan hakkında bir rapor. kişisel bilgiler. | Open Subtitles | تقرير عن " إيفريت لوجان " معلومات شخصية |
Diğer kişisel bilgiler orada. | Open Subtitles | هناك معلومات شخصية أخرى |
Onları cevaplamak için elimden geleni yaparım ama size müşterimin özel bilgilerini veremem. | Open Subtitles | سأبذل قصارجهدي للإجابة عليهم لكن لا أستطيع أن أعطي أي معلومات شخصية عن الزبون |