"معلّمة" - Translation from Arabic to Turkish

    • öğretmen
        
    • öğretmeni
        
    • öğretmenim
        
    • öğretmensin
        
    • öğretmeniyim
        
    • işaretlenmiş
        
    • Hocam
        
    • işaretli
        
    • öğretmenlik
        
    • öğretmeninin
        
    • öğretmeniydi
        
    • hocası
        
    • öğretmeniymiş
        
    İyi bir eş, iyi bir öğretmen ve iyi bir komşuydu. Open Subtitles كَانتْ زوجة جيدة، و معلّمة جيدة، حسن الجوار.
    Özür dilerim. Senden yardım istedim. Bir öğretmen istedim, sen reddettin. Open Subtitles أنا آسفة سألتك المساعدة طلبت معلّمة خصوصية ، وأنت رفضت
    O ingilizce öğretmeni deli gibi Kim Hye Jin'in babasını arıyor. Open Subtitles معلّمة الإنجليزية تبحث عن والد كيم هي جين بجنون
    Annem, piyano öğretmeni. Babam, orkestra şefiydi. Open Subtitles أمي كانت معلّمة بيانو وأبي كان قائد فرقة موسيقية
    Adım, Jill Hastings. Webster İlköğretim Okulu'nda öğretmenim. Open Subtitles إسمي جيل هاستنغ أنا معلّمة في مدرسة ويبستر الإبتدائية
    Bunu anlayamazsın artık, sen de bir öğretmensin... Open Subtitles أنت لن تحصلي عليه الآن بأنّك معلّمة...
    Üniversiteye gidip öğretmen olmam için zorladı beni. Open Subtitles لذا دفعتني للذهاب إلى الجامعة كي أصبح معلّمة.
    Sen İngilizce öğretmen'i değilsin. Open Subtitles أنتِ لستِ معلّمة اللغة الإنجليزية حينما كنت أشاهد الأفلام وأنا صغيرا
    Ve sonra onlara dedim ki, "Ben öğretmen olmak istiyorum." TED وعندها قلت لهم : أريد أن أكون معلّمة.
    öğretmen Hye Jin onları başka bir yere koymuş olmalı. Open Subtitles معلّمة هي جين غالبا وضعتهم بمكان آخر
    Komik ama, ailede bir öğretmen olunca briç öğrenebileceğimi hiç sanmıyorum. Open Subtitles حسنُ ... هذا ظريف، لكن كما تعلمين، مع وجود معلّمة هنا بالعائلة،
    Genç "Aquise" öğretmeni ile bir randevusu var. Open Subtitles حصل على موعد مع معلّمة التمرينات المائية الشابة.
    Bu İngiliz oyuncularından bir tanesi bir matematik öğretmeni ile evli. Open Subtitles واحدة من هؤلاء اللاعبات الانجليزيات هي معلّمة رياضيات أيضاً
    Müzik öğretmeni dün gece intihar etmiş. Open Subtitles معلّمة الموسقى قتلت نفسها الليلة الماضية
    Kendisi lisede İngilizce öğretmeni. Open Subtitles إنها معلّمة لغة إنجليزية في المدرسة الثانوية
    Onun oyunculuk öğretmenim olduğunu ne zaman söyleyeceksin? Open Subtitles متى ستخبره أنّها كانت معلّمة التمثيل الخاصّة بيّ؟
    Günaydın, öğretmenim. Open Subtitles ـ صباح الخير، معلّمة ـ صباح الخير
    Harika bir öğretmensin çünkü. Open Subtitles أنتِ معلّمة رائعة
    -Ben onun dans öğretmeniyim. Open Subtitles أنا معلّمة رقصه
    Sana başka bir kopya vereceğim çünkü çantandaki epey bir işaretlenmiş. Open Subtitles سأعطيك نسخة أخرى، لأن التي في حقيبتكِ معلّمة
    - Birlikte gidelim Hocam. Open Subtitles لنذهب معا يا معلّمة
    Para o kadar hızlı el değiştiriyor ki muhtemelen benim cüzdanımda da işaretli bir onluk bulabilirsin. Open Subtitles لو تتبعت التداول السريع للعملات فربما تجد ورقة معلّمة من فئة العشرة دولارات في جيبي
    Şimdi vekil öğretmenlik yapıyor. Open Subtitles تعمل الآن معلّمة بديلة.
    Ama ya çocuğun olursa ve kızın koro öğretmeninin eşini vurduğu için işten ayrılmak zorunda kalırsan? Open Subtitles لكن ماذا إن كان لديكِ طفل و توجّب عليكِ تركِ العمل لأنّ ابنتكِ قتلت زوج معلّمة الجوقة الخاصّة بها؟
    Annem müzik öğretmeniydi. Open Subtitles والدتي كانت معلّمة موسيقى
    Rol dağılımı belli olunca tiyatro hocası yönetmenlik teklif etti. Open Subtitles بعد هذا الإعلان معلّمة الدراما عرضت عليّ إدارة المسرح إنّه في طريق أسلوبي
    Biri Wisconsin'lı bir sınıf öğretmeniymiş. İki sene önce buraya tatile gelmiş. Open Subtitles كانت إحداهما معلّمة من (وسكونسن)، جاءت إلى هنا في إجازة قبل عامين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more