"معها ولكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • ama
        
    O zaman çok yumuşak davranma. ama çok da sert olma. Open Subtitles انت يجب الا تتساهل معها ولكن عليك الا تكون قاسياً أيضاً
    Ve sonunda Stella ile yüzleşiyorsun..., ...ama yalnızca bir atış hakkın var. Open Subtitles وهذا هو نهاية تعاملك معها ولكن أنت تحصل على فرصة واحد هنا
    Belki onunla anlaşmak zorunda kalırım ama seninle anlaşmak zorunda değilim. Open Subtitles ربما يتوجب علي التعامل معها, ولكن لا يتوجب علي التعامل معك
    O güvende olduğunu biliyordu, ama herşeyi ondan isteyebilecek bir koca ihtimali ortaya çıkınca, babası bu işe bir son vermenin vakti geldi diye düşündü. Open Subtitles ولكنها تركت كل شئ فى ايدى السيد روكاسيل. وكان يعلم انه فى أمان معها, ولكن عندما اصبح هناك احتمال وجود زوج لها,
    İnsanlar belki bununla başedebilirler, ama dünyayı tepetaklak etmeden önce olmaz. Open Subtitles الناس ربما يمكنهم التعامل معها ولكن ليس قبل أن تقلب العالم رأسا على عقب
    Evet, sırrını sakladığına saygı duyuyorum ama sapıklaşınca bütün işler açığa çıkar. Open Subtitles نعم و أنا أحترمك لمصداقيتك معها ولكن منذ اللحظة التي أظهرت فيها نفسيتها كل الرهانات أنتهت
    Sinema sanatı arzuyu uyandırır onunla oynar ama aynı zamanda arzuyu belli bir mesafede tutarak, Open Subtitles فن السينما يقوم على إثارة الرغبات واللعب معها ولكن في نفس الوقت الحفاظ على المسافة الآمنة عنها
    Babam onunla iletişime geçebilmek için elinden geleni yapıyor ama bu da onun için zor bir durum. Open Subtitles وابي يفعل ما بوسعه ليتصل معها ولكن صعب عليه جدا
    Onunla anlaşmış olabilirsin ama benimle anlaşmadın! Open Subtitles قد تكن حصلت على اتفاق معها ولكن لم تحصل معي على ذلك
    Eminim onunla yaşamak kolay değildir, ama... Open Subtitles أنا واثقة أنه ليس من السهل العيش معها, ولكن..
    ama ortalık karıştığında, hiç bir Alman ya da Fransız'ın o bodrumdan kaçamayacağına emin olmanız gerekiyor. Open Subtitles لو وقعنا بالمتاعب، سنتعامل معها ولكن لو وقعت مشاكل، علينا أن نتأكّد
    Biliyorsun, onunla aramızı düzeltmeye çalışıyorum ama bunu yapmanın tek yolu onunla konuşmak ve açıkça o, bununla ilgilenmiyor. Open Subtitles أنت تعلم ، أريد أن أجعل الأمور جيدة معها ولكن الطريقة الوحيدة لفعل ذلك هو بالتحدث إليها وعلى ما يبدو , هي غير مهتمة
    Ve o da "Tamam" der, ama çok geçtir. Çünkü çoktan öldürülmüştür. Open Subtitles وهي لا بأس بذلك معها ولكن الوقت قد تأخر، لأنها قُتلت
    Onunla temasa girmek istemedim ama başka çarem yoktu. Open Subtitles لم ارد أن اكون عنيف جسدياً معها ولكن لم يكن لدي خيار
    Büyükannem yanına taşınmama izin verdi ama yine de tek başımaydım. Open Subtitles جدتي سمحت لي ان انتقل معها, ولكن كنت الى حد كبير مستقله.
    Halledebileceğimi düşündüm ama, galiba yapamıyorum. Open Subtitles ظننت أنني سأتعامل معها ولكن أخمن أني لم أستطع
    Bana bakmamanla baş edebilirim ama başkalarına baktığını görmeye dayanamam. Open Subtitles حقيقة أنكِ لا تحبينني , يمكنني التعامل معها ولكن ملاحظتكِ الخاصه من الصعب على الآخرين مشاهدتها
    Sarhoşlarla, düzeni bozanlarla, aile içi şiddetle başa çıkabiliyoruz ama bu seferki olay bizim yetkimizi biraz aşıyor. Open Subtitles المخمورين والخارجين عن القانون،تحديات محلية يمكننا التعامل معها ولكن هذا خارج إختصاصنا قليلاً
    Gerçi onunla hala çözmem gereken şeyler var ama... Open Subtitles ما زال علي العمل على بعض الأمور معها ولكن..
    Karşı karşıya olduğumuz gücün büyüklüğünü bilmiyoruz ama önceliğimiz geminin mürettebatını kurtarmaktır. Open Subtitles لا نعرف حجم القوة التي نتعامل معها ولكن الأولوية لإنقاذ طاقم السفينة جدوهم وحرروهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more