Beni anlaman lazım. Sürekli onunla olamam ki. | Open Subtitles | أفهم يا رجل , لا أستطيع البقاء معه طوال الوقت |
Ayrı yaşarlarmış ama kadın geceleri onda kalırmış Sürekli onunla birlikteymiş. | Open Subtitles | يعيشون بشكل منفصل لكنها تبقى باللليل معه لقد كانت معه طوال الوقت |
Ve annem öldükten sonra, babam oyunu takıntı haline getirdi ve Sürekli onunla oynamamı istedi. | Open Subtitles | بعد وفاة أمى، أصبح أبى كالمهوس باللعبة... وأراد أن ألعب معه طوال الوقت أعتقد بطريقة ما إنه كان مُقدر. |
Doktor kontrolünden geçmeli ama bu sürede yanında olabilirsiniz. | Open Subtitles | يجب ان يتحقق طبيب منه لكن يمكنكما ان تكونا معه طوال الوقت |
Doktor kontrolünden geçmeli ama bu sürede yanında olabilirsiniz. | Open Subtitles | يجب ان يتحقق طبيب منه لكن يمكنكما ان تكونا معه طوال الوقت |
Yaparsın ayrıca amacın Nathan'la olmak değil miydi? Hep onunla olacaksın işte. | Open Subtitles | (بلى تستطيعين ، أعتقد أن هدفك أن تكونى مع (ناثان و بذلك ستكونين معه طوال الوقت |
Onu öldürmediğinden emin olmak için yanında sürekli birini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أحداً معه طوال الوقت للتأكد أنك لم تقتله |
Sürekli onunla olacağını düşündüm | Open Subtitles | توقعت بأنك ستكونين معه طوال الوقت الآن |
Beni dinle, Sürekli onunla takılma, tamam mı? | Open Subtitles | وأخبرك أنك غير مضطر للتسكع معه طوال الوقت حسناً! |
Hayır, olmadı. Sürekli onunla birlikteydim. | Open Subtitles | لا , كنت معه طوال الوقت |
Sürekli onunla yatıyorum. | Open Subtitles | أنام معه طوال الوقت |
"Sürekli onunla olmak istiyorum." | Open Subtitles | أريد أن أكون معه طوال الوقت " |
Onu öldürmediğinden emin olmak için yanında sürekli birini istiyorum. | Open Subtitles | أريد أحداً معه طوال الوقت للتأكد أنك لم تقتله |