Ne, artık benimle konuşuyor musun, Chachi ? | Open Subtitles | ماذا؟ أصبحت تريد التحدث معي الآن يا صغير |
Hayır, o buralarda değil. artık benimle anlaşmalısınız. | Open Subtitles | لا، إنه ليس موجود في هذه المنطقة يجب أن تتعاملوا معي الآن |
Adı gizlenmiş kaynağınızın Şu an benimle bu masada oturuyor olma olasılığı var mı? | Open Subtitles | أي فرصة لذلك المصدر المجهول أن يجلس معي الآن على الطاولة؟ |
Hemen benimle gelmen gerekiyor. Teoremin çığır açabilecek bir yöne gidebilir. | Open Subtitles | تحتاجين للقدوم معي الآن,برهانك قد يقود لشئ عظيم |
Benimle şimdi konuşman ikimiz için de daha kolay olur. Pekala. | Open Subtitles | أعتقد أنه سيكون من الأسهل علينا إن تحدثتِ معي الآن |
Hayır beyler, o anıların kaynağı, tatlı sohbetlerimiz... ve kimisi şu anda benimle birlikte yürüyen... karakterli adamlarla geçirilen vakittir. | Open Subtitles | لا أيها السادة كانت تلك المحادثات المستمرة بين الرجال الشرفاء والبعض منهم يسير معي الآن |
Eski terapisti. artık benimle çalışıyorsun. | Open Subtitles | طبيبتها النفسية سابقاً، إنّكِ تعملين معي الآن. |
# Şansın yaver gitti artık benimle konuşmuyorsun # | Open Subtitles | ♪ هل حصلت على الحظ ♪ ♪ أنت لا تتكلم معي الآن ♪ |
- Jacob artık benimle kalmak istiyor, seninle gitmek istemiyor. | Open Subtitles | يعقوب يريد أن يكون معي الآن. - وهو لا يريد أن يذهب معك. - إيقاف ذلك! |
- O kadar da karışık değil o artık benimle. | Open Subtitles | انها ليست معقدة. إنها معي الآن. |
artık benimle anlaşacaksın. | Open Subtitles | تعامل معي الآن هل تفهم؟ |
Şu an benimle tamamen dürüst değilseniz çok şansız olurdum, değil mi? | Open Subtitles | وإذا لم تكن صادقاً تماماً معي الآن فسأكون في موقف سيء جداً, أليس كذلك؟ |
Ayak uyduracak ve hayatta kalacağız. Şu an benimle çıkıp gitmeni istemeyeceğim. | Open Subtitles | وسنتكيّف على الحياة وسننجو لن أطلب منكِ الخروج معي الآن |
- İnan Şu an benimle konuşmak istemezsin. | Open Subtitles | من فضلك. ثق بي، كنت لا تريد التحدث معي الآن. |
Teklifim şöyle, Hemen benimle gel ve bir saatten az bir zamanda batı Berlin'de şık bir otelde olalım. | Open Subtitles | لذا، العرض هو أن تأتين معي الآن وتكونين في فندق أنيق بغرب برلين في أقلّ من ساعه. |
Onu kurtarmak istiyorsanız Hemen benimle gelin. | Open Subtitles | أن كنتَ تريدُ إنقاذها، فعليكَ أن تأتي معي الآن |
Onlara bir şey olmasını istemiyorsan... Hemen benimle şu arabaya binip bana yardım etmek zorundasın. | Open Subtitles | إذا أنت لا تريد أيّ شيء للحدث إليهم... ... يجبأن تحصلعلى تلك السيارة معي الآن وأساعدني. |
Çünkü, ya Benimle şimdi bir anlaşma yaparsın.., ...ya da bu para için yıllarca savaşırız. | Open Subtitles | لأنه يمكنك أن تعقد صفقة معي الآن أو يمكننا مواصلة الحرب بشأن المال لسنوات. |
Benimle şimdi veya sonra konuşabilirsin. | Open Subtitles | انظر، يمكنك أن تتكلم معي الآن أو لاحقاً |
Şu anda benimle paylaşabilir misiniz acaba? | Open Subtitles | هل هناك أي فرصة يمكنك مشاركته معي الآن ؟ |
Şu an yanımda, Bayan Alma Lee Brown var, ...iki soyguncuya karşı alışılmadık bir silahla kendini korudu. | Open Subtitles | معي الآن السيدة. الما لي براون التي استطاعت اليوم الدفاع عن نفسها بنجاح ضد سارقين |
Şu anda bana karşı dürüst davranmadığından eminim ve yalan söylüyor olman beni sinirden deliye döndürüyor. | Open Subtitles | وأعرف بأنك لست صريح معي الآن والذي يزعجنى حقا أنك تكذب |
Sana o mektupla geldiğim andan beridir bana ketum davranıyordun ve Şimdi de öyle. | Open Subtitles | لقد كنت محترساً معي منذ الوهلة الأولى التي قدمت إليك الرسالة و أنت أيضا ً محترس معي الآن |
Ve şu an dünyanın gözü Benimle birlikte burada duran liderlerde. | Open Subtitles | والآن، أعين العالم بأكلمه تنظر إلى القادة الذي يقفون معي الآن |
O halde şimdi benimle gel, ve beraberce bunu başaralım. | Open Subtitles | اذاً، تعالى معي الآن و يمكننا أن نجعل هذا يحدث |