Senden istediğim zaman benimle yatsaydın şu an bu konuşmayı yapıyor olmazdık. | Open Subtitles | لو نمتي معي عندما سألتكِ... لم نكن لنخوض هذه المحادثة، |
Mala vurmaya çalışacağım zaman benimle gelme! | Open Subtitles | لا تأتي ! معي عندما أحاول أن أضاجع |
Bakın, y-yemin ederim, işten çıktığımda giriş kartım yanımdaydı. | Open Subtitles | أقسم أن بطاقتي كانت معي عندما غادرت العمل |
Yemin ederim işten ayrılırken kimlik kartım yanımdaydı. | Open Subtitles | أقسم أن بطاقة دخولي كانت معي عندما غادرت المتحف |
Neler yaşadığını biliyorum, çünkü annem de babam evi terk ettiğinde bana aynı şeyi yaptı. | Open Subtitles | وأنا أعلم ما كنت يمر بها، لأن أمي فعلت الشيء نفسه معي عندما انفصلت عن والدي. |
Babam vefat ettiğinde bana çok iyi davranmıştı. | Open Subtitles | ـ أجل كانت لطيفة معي عندما تُوفي أبي |
Sana karşı olumlu yaklaşıp senin de hazır olduğunda benimle konuşmanı sağlayabilirdim ama şu an hiç vaktim yok. | Open Subtitles | وأدعمك نفسياً ببعض الكلمات وتتكلم معي عندما ترتاح ولكـن للأسف لا أملك وقـت |
İşimi kaybettiğim zaman benimle konuşmalısın ve Perryville'e geri dönüp annemle yaşamam gerek. | Open Subtitles | كان عليك أن تتحدث معي عندما فقدتُ عملي وكان علي العودة للعيش مع امي في (بيري فيلل) |
Kraliçe Sophie-Anne beni bulman için seni gönderdi ama bulduğun zaman benimle ne yapman gerekiyordu? | Open Subtitles | (الملكة (صوفي آن... لقد قامَت بأرسالكَ لتَجدني, لكن, ما المُفترض ان تفعلهُ معي عندما تجدني؟ |
Kaza geçirdiğimde babam yanımdaydı ve ziyaret haklarını kaybetti. | Open Subtitles | أبي كان معي عندما حصلت الحادثة وقد خسر حق الزيارة |
Aradığında yanımdaydı doğruca buraya geldik. | Open Subtitles | لقد كانت راكبة معي عندما إتّصلتم و جئنا مباشرةً إلى هنا |
Hayır, eve geldiğimde yanımdaydı. Tamam, tatlım. | Open Subtitles | لا , كانت معي عندما عدت للمنزل |
O olay olduğunda benimle birlikteydi. | Open Subtitles | كان معي عندما حدثت |