Yatak odamın yanında, köşede kız kardeşimle paylaştığımız banyo vardı. | TED | عند زاوية غرفتي كان هناك حمام أتقاسمه مع أختي. |
Cristina dört yıl kız kardeşimle çalıştı ve işinin kalitesi iyi biliniyordu. | TED | عملت كرستينا لمدة أربع سنين مع أختي وجودة عملها معترف بها. |
Küçükken, böyle soğuk gecelerde, kız kardeşimle yatağın içine büzülürdük. | Open Subtitles | في صباي في تلك الليالي الباردة كنت أنام مع أختي في فراشها |
- Bunu kız kardeşime de söyleseydiniz ya? Timsahlarla arası iyiymiş diye duydum. | Open Subtitles | من المؤسف جداً أنّكَ لا تستطيع التكلّم مع أختي لقد سمعت بأن لها ماضً جيّد مع التماسيح |
Eğer kararımı kesinleştirirsem ablamla birlikte radyo dinliyor olacağım. | Open Subtitles | لو قررتم فسأفعله سأستمع إلى الإرسال مع أختي |
Herhalde beni kız kardeşimle karıştırdınız. | Open Subtitles | أنت لا بدّ وأن كان عندك ني مشوّش مع أختي. |
Şişman. Beni şişman, çirkin kız kardeşimle aldattı. | Open Subtitles | إنها سمينة , لقد خانني مع أختي السمينة القبيحة |
kız kardeşimle kavga ediyorum ve birbirimizle konuşmak için çok inatçıyız. | Open Subtitles | و كنت أتشاجر مع أختي و لقد كنا عنيدين جداً مع بعضنا البعض |
Lütfen bana, adamının kız kardeşimle yeniden bir şeylere başlamaya çalışmadığını söyle. | Open Subtitles | رجاء أخبرني بأنّ ريد لا يحاول أن يبدأ ثانية مع أختي |
Ben kız kardeşimle sen erkek kardeşinle olmayı istiyorsun. | Open Subtitles | أريد أن أكون مع أختي و أنتِ تريدين أخاك بالتأكيد |
Ben çocukken, kız kardeşimle iletişim kurabilmem için babam bana işaret dili öğretmişti. | Open Subtitles | عندما كنت طفلاً، جعلت والدي يعلمني لغة الإشارة من أجل التواصل مع أختي الصماء |
kız kardeşimle üç saat telefonda konuştum ki bir hayli sinir bozucuydu. | Open Subtitles | وأيضاً تكلّمت مع أختي على الهاتف لثلاثة ساعات وكانت... المكالمة بالفعل مغيظة |
kız kardeşimle görüp yanlış anlamadan önce. Sevgili olmak istiyordun öyle mi? | Open Subtitles | قبل اختلاط الأمور مع أختي الفتاة الأخت لقد أردتي أن نكون سويا, هه؟ |
kız kardeşimle günde 5 kere konuşurlar. | Open Subtitles | تتحدث مع أختي 5 مرات.. ويكرهان بعضهما مع ذلك |
Yani bana söyle, ben kız kardeşime söylerim o da Frost'la konuşur. | Open Subtitles | , لذا أنت تتحدث معي , أنا أتحدث مع أختي أختي تتحدث مع فروست |
Aradığında başım ağrıyordu sonra birden kız kardeşime partide eşlik etmeye karar verdim. | Open Subtitles | ـ ثم قررت أن أذهب مع أختي للحفلة ـ لا أصدق ذلك |
Akşam ablamla yemek yiyeceğim, ondan sonra da gidiyorum. | Open Subtitles | سأتناول العشاء مع أختي الليلة، ولكن أقسم لك أنني سأغادر بعد ذلك |
Ben Kardeşimi yalnız görmek istiyorum lütfen | Open Subtitles | أريد البقاء لحظات مع أختي على انفراد من فضلك |
Minnesota'daki kız kardeşim ile konuştuğumu söylemiştim. | Open Subtitles | أخبرتك أنّي كنتُ أتحدث مع أختي في مينيسودا |
kız kardeşim ve kocasıyla birlikte yaşıyorum. İstersem ömrümün sonuna kadar onlarla yaşayabilirim. | Open Subtitles | أسكن مع أختي وزوجها ويوافقان على سكني معهما |
Şimdi de Kızkardeşimle yattığını söyleme. | Open Subtitles | لا تقول لي انّك نمت مع أختي نعم , بالطبع نام مع أختك |
Ama gizlice, şehrimi uzaylılardan ya da zarar verebilecek her türlü şeyden korumak için üvey kardeşimle birlikte NOB için çalışıyorum. | Open Subtitles | ولكن في السر، أنا أعمل مع أختي بالتبني لديو لحماية مدينتي من الحياة الغريبة وأي شخص آخر وهذا يعني أن يسبب لها ضررا. |
Ve iyi ki de kardeşimle birliktesin. | Open Subtitles | أنا سعيد كنت مع أختي. |