"مع أربعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • dört
        
    Eğer ana kavşağın sağ köşesinin hemen önündeki konferans merkezine giderseniz her köşede, geçiş yeri olmayan dört tane duvar göreceksiniz. TED اذا ذهبت الى الزاوية اليمنى عند تقاطع رئيسي أمام مركز المؤتمرات هذا، سترى تقاطع مع أربعة جدران فارغة في كل زاوية.
    Cep telefonları ve sesli konuşmalarla ilgili benim kendi araştırmam bu aramaların yüzde 80'inin aslında dört kişiyle yapıldığını gösterir. TED بحثي الخاص حول الهواتف المحمولة والإتصالات الصوتية أظهرت أن 80 في المائة من المكالمات تتم في الواقع مع أربعة أشخاص.
    Evet. Görünüşe göre, onu dört çocukla ve yarım yamalak bir gelirle bırakmış. Open Subtitles نعم، على ما يبدو، تركها مع أربعة أولاد ولم يترك لها أى أموال
    34 gün boyunca berbat bir karavanda dört arkadaşımla tıkış tıkış kalacağım. Open Subtitles محشور في شاحنة قذرة مع أربعة شباب آخرين لمدّة أربعة وثلاثون يوماً.
    Diğer dört insanla ve uzaylılarla ilişki kuran iki insan. Open Subtitles إنه عن شخصين يترابطون مع أربعة أشخاص آخرين وكائنات فضائيه
    Kendimi dört şat Jameson'la bir barda buldum, tecrübeyle sabit. Open Subtitles وجدت نفسي في حانة مع أربعة قنينات جيمسون تحت حزامي.
    Bunların ışığında, sözlerime dört basit çözümle son vermek istiyorum. TED حتى مع وضع ذلك في الإعتبار، أريد أن أترككم مع أربعة حلول بسيطة.
    İki kat plastikten ve birbirine bağlı dört noktadan yapıldı. TED مصنوعة من طبقتين من البلاستيك مع أربعة دبابيس متصلة مع بعضها البعض.
    Bir botta dört fotoğrafçıyla beraberdim ve böyle bir hayvanı bu kadar yakından görünce hepimizin aklı gitti. TED كنت في قاربٍ مع أربعة مصورين آخرين، وكنا منبهرين في نفس الوقت. بقربنا الشديد لهذه الحيوانات.
    bilimi ve bilim adamlarını, sürdürebilirliği ve koruma programlarını bu dört hapishaneye getirerek ortak bir çalışma başlattım. TED للعمل مع أربعة سجون، بدأنا بجلب العلم والعلماء، والاستدامة ، ومشاريع صيانة لأربعة سجون في الولاية.
    Bu sabah, beraberce dışarıya çıktık ve onlardan dört tanesini tuttuk. Open Subtitles لقد ذهبنا سوية صباح اليوم و تشارك مع أربعة منهم
    Karım yasaya karşı çıktı. Onu ve dört kadını tutukladılar. Open Subtitles زوجتي عارضت القانون علانية قبضوا عليها مع أربعة اّخرين
    beni asıl endişelendiren, onlara saçma bir John Wayne edasıyla davranıyor olman... ve ortağını dört suçluyla bir odada yalnız bırakman. Open Subtitles ما يعنينى هو أنك ذهبت للهجوم هناك بطريقة غريبة ' مثل جون وين... وتركت شريكك وحيدا في غرفة مع أربعة مجرمين.
    - Evet, görünüşe göre onu dört çocukla beş parasız bıraktı. Open Subtitles نعم، على ما يبدو، تركها مع أربعة أولاد ولم يترك لها أى أموال
    Motorları çalışmıyor ve dört kişilik mürettebatı var. Open Subtitles السفينة معطله وسط المياه مع أربعة ارواح على متنها.
    dört oğlumla acil servise defalarca gittim. Open Subtitles ذهبت إلى الغرف الطارئة أوقات عديدة مع أربعة أولاد
    Yani, gut hastası, dört çocuklu, kötü dişleri olan bir ev hanımı ortaya çıkarsa? Open Subtitles أقصد. ماذا إذا ما تبين أنها ربة بيت وحيدة مع أربعة أطفال و أسنان سيئة ومصابة بمرض النقرس؟
    Saldırı modundayken dört kobra ile başa çıkamaz. Open Subtitles و حتى في وضعية الهجوم لا يمكنه التعامل مع أربعة صواريخ كوبرا
    Ama uçuşundan bir gece önce, nişanlısı onu dört tane başka hatun ve birkaç herifle yakalamış. Open Subtitles وفي اليوم الذي يسبق ذهابه في مهمة قد كشفته وهو مع أربعة فتيات واثنان من الرجال
    Elimde sadece dört çıkartmalı Subway kartı var. Open Subtitles كل ما لدي هو بطاقة مترو الانفاق مع أربعة ملصقات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more