Ona bir kızın bir kere on altı olacağını ve arkadaşlarıyla beraber kutlaması gerektiğini söyledim. | Open Subtitles | أخبرتهم أن الفتاة تصبح 16 مرة واحدة وتريد قضائه مع أصدقائها |
Cumartesi günü arkadaşlarıyla beraber maç izlemeye Penny'e gideceğim ve aptal gibi gözükmek istemiyorum. | Open Subtitles | سأذهب إلى شقة بيني السبت القادم لأشاهد مباراة مع أصدقائها |
Arkadaşlarıyla birlikte bu yarıştan bahsediyorlarmış. | Open Subtitles | أخبرتني أنها تتحدث مع أصدقائها عن هذا السباق |
Şu anda Arkadaşlarıyla birlikte. | Open Subtitles | إنها منشغلة قليلاً مع أصدقائها الآن، |
Evet. Yalın ayaklı küçük, kör kız ve arkadaşları bir kaç gün önce buradan geçtiler. | Open Subtitles | نعم ، فتاة عمياء حافية القدمين مرت من هنا مع أصدقائها منذ يومين |
Bir gün evden okula yürüyecek veya buluşmaya çıkacak ya da arkadaşlarıyla takılacak. | Open Subtitles | يوم ما، ستعود من المدرسة الى البيت. ربّما تعود أو تتمشى مع أصدقائها. |
Arkadaşlarıyla bir posta kutusunu devirmek hariç. | Open Subtitles | بإستثناء طرق أكثر من صندوق بريد مع أصدقائها |
Şuan arkadaşlarıyla beraber oturuyor, ve dediki tekrar gelmek istemiyormuş. | Open Subtitles | إنها مع أصدقائها جالسة وتقول أنها لاتفضل العودة |
Şuan arkadaşlarıyla beraber oturuyor, ve dedi ki tekrar gelmek istemiyormuş. | Open Subtitles | إنها مع أصدقائها جالسة وتقول أنها لاتفضل العودة |
arkadaşlarıyla beraber. O şarkıyı nereden öğrendin baba? | Open Subtitles | مع أصدقائها أين تعلمت تلك الأغنية يا أبي ؟ |
arkadaşlarıyla beraber. Bebeklere ben bakıyordum. | Open Subtitles | 'أنها مع أصدقائها ,كنت أجالس الأطفال' |
Babam annemi Arkadaşlarıyla birlikte sanıyor. | Open Subtitles | أبى يعتقد أنها مع أصدقائها |
Arkadaşlarıyla birlikte. | Open Subtitles | انها مع أصدقائها |
Arkadaşlarıyla birlikte. | Open Subtitles | انها مع أصدقائها |
Oyun oynarken arkadaşları arasında ara buluculuk yapardı. | Open Subtitles | كانت دائماً تلعب دور الوسيط مع أصدقائها في الملعب |
Yalnızca arkadaşları ile birlikte vakit geçirmek istiyor. | TED | تريد فقط أن تقضي الوقت مع أصدقائها. |
Rakun arkadaşları Pop ve Reba ile birlikte nehrin kaynağını aramaya çıkmış." | Open Subtitles | مع أصدقائها الراكون , بوب و ريبا كانوا يريدون أن يجدوا مصدر النهر " |
Bir gün evden okula yürüyecek veya buluşmaya çıkacak ya da arkadaşlarıyla takılacak. | Open Subtitles | يوم ما، ستعود من المدرسة الى البيت. ربّما تعود أو تتمشى مع أصدقائها. |
Arkadaşlarıyla bir konsere gitmişti ve orada esrar içmiş ama sanırım senin kızın olduğu için böyle şeyler yapmayacağını düşünüyorsun. | Open Subtitles | إسمع, إنها تذهب للحفلات مع أصدقائها و تدخن الحشيشة لكن, أتعلم أعتقد لأنها ابنتك |