Hem Müşterilerle iç içe olacaksın hem de sabaha kadar demlendin, öyle mi? | Open Subtitles | بالرغم من انك ستعمل مع الزبائن هل انت احمق لتشرب حتى الصباح ؟ |
Hem Müşterilerle iç içe olacaksın hem de sabaha kadar demlendin, öyle mi? | Open Subtitles | بالرغم من انك ستعمل مع الزبائن هل انت احمق لتشرب حتى الصباح ؟ |
Yaptığın şey için minnettarım ama Müşterilerle çıkmamız yasak. | Open Subtitles | أنا شاكرة للغاية لما فعلته لكن ليس مسموح لنا أن نخرج مع الزبائن |
Müşterilerle dışarıda herhangi bir şekilde görüşmemiz yasaktır. | Open Subtitles | غير مسموح لنا بتكوين أية علاقات خارجية مع الزبائن |
Müşterilerle tartışıyorsun ve ben her şeyi düzeltmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | تجادل مع الزبائن وانا من يجب عليه ان يصلح الامور |
Kahrolası Müşterilerle ilgilenirim ki... mühendisler buna mecbur kalmasın. | Open Subtitles | انا اتعامل مع مع الزبائن الأوغاد حتى لا يضطر المهندسين للتعامل معهم |
Müşterilerle konuşamam. Bir içki ister misin? | Open Subtitles | لا يمكننى الحديث مع الزبائن هل تريدين شرابا ؟ |
Sen Müşterilerle ilgilen. Lazanyanın tükendiğini söyle onlara. | Open Subtitles | ستكون مع الزبائن ، و أخبرهم أن طبق اللازانيا غير متاح اليوم |
Bütün gün arabanın altına yatmak yerine Müşterilerle uğraşıyorsun. | Open Subtitles | عليك بالتعامل مع الزبائن بدلا من أن تكون تحت السياره |
Müşterilerle tek bağlantımız Kevindı. | Open Subtitles | اتصالنا الوحيد مع الزبائن كان من خلال كيفين |
Müşterilerle aram harika. Mmm. Mm-mmm. | Open Subtitles | انا جيداً جدا مع الزبائن إنها غبية . لا تستطيع المساعدة |
Porky kasiyer olacak, sen ve ben ön tarafta Müşterilerle ilgileneceğiz ve siz ikinizde arka tarafta pizza yapacaksınız. | Open Subtitles | بوركى سوف يكون الصراف وسوف اكون فى المقدمة للتعامل مع الزبائن وانتم الاثنين ستكونون هناك لتصنعوا البيتزا |
Evet. Müşterilerle konuşabilirsem patronum bana terfi verecek. | Open Subtitles | أجل، رئيسي سيقوم بترقيتي لأني أستطيع التحدث مع الزبائن |
Bekle, yani burada, Müşterilerle neler olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | لحظه اذا هل يعلم ما يحدث هنا مع الزبائن ؟ |
Evet, Müşterilerle tuhaf diyaloglara girdi bağlı kalması gereken metnin dışına çıktı, onu kovmak zorundaydım. | Open Subtitles | نعم,بدأ يصبح غريبا مع الزبائن و يبتعد عن الهدف و تعرف اضطررت لطرده |
Bu kadınlar hamallığa alışkın Şef, Müşterilerle uğraşamazlar. | Open Subtitles | إنهن معتادات على الأعمال اليدويّة، ليس التعامل مع الزبائن. |
Eski Müşterilerle olan bu konuşmalar telefonunda değildi. | Open Subtitles | تلك المحادثات مع الزبائن السابقين لم تكن على هاتفه |
Mesela toplantılarda ve ekibin yanında Müşterilerle ilgilenmek. | Open Subtitles | مثلاً، داخل الاجتماعات، مع الفريق، وخلال الاتصالات مع الزبائن. |
Müşteri aramakla geçireceğin zamanlar Müşterilerle ilgilenilerek geçirilebilir. | Open Subtitles | الساعات التي تمضينها في العثور على الزبائن يمكنك أن تمضينها مع الزبائن وأنت تجنين المال |
Yüksek ücretli kurumsal İK işlerinin Müşterilerle ilişkisi olmaz. | Open Subtitles | وظائف مدراء شؤون الموظفين في الشركات الضخمة لن تتعامل مع الزبائن مباشرة |