Sonra belediye başkanıyla yemek yiyecektik akşam yemeğinde de Malaga'nın önde gelenleriyle yemek yiyecektik. | TED | عندها، كنا سنحضر غداءً مع العمدة وكنا سنحضر عشاءً مع أهم الناس في ملقة |
3 genişle, 4 yakınlaşıyosun, liderlerle başlamak istiyorum daha sonrada belediye başkanıyla bitirmekr. | Open Subtitles | أريد أن أبداُ مع القادة والنهاية تكون مع العمدة |
Savcının belediye başkanıyla golf oynayarak zaman geçirdiğini sanırdım. | Open Subtitles | ظننت أن المدعي العام فقط يلعب الغولف مع العمدة و شيء من هذا القبيل |
Neden belediye başkanı ile anlaşma yapmıyorsun? | Open Subtitles | لمَ لا تجلس مع العمدة وتتفاوض معه على معاهدة؟ |
Başkanla da bütün şehri gezdiler zaten. | Open Subtitles | لقد تمت رؤيتها من قبل كل من في البلدة مع العمدة |
Başkan'la bir sorunum olsun istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أي مشاكل مع العمدة. |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أكون في قضيتها |
Bu arada, belediye başkanıyla akşam yemeği yiyeceğimizi unutma. | Open Subtitles | وبعد ذلك تذكّر أن لدينا موعد عشاء مع العمدة |
Sanırım belediye başkanıyla konuşabiliriz. Böyle kriz zamanlarında insanlara yardım ettiğini duydum. | Open Subtitles | افترض أنه يمكننا التحدث مع العمدة فهو يساعد الناس في أوقات الأزمات تلك |
Sonra Pumas futbol takımını karşılayacaksınız ve belediye başkanıyla akşam yemeği yiyeceksiniz. | Open Subtitles | ثم عندك مقابلة مع فريق كرة القدم بوما فريق ، ثم لديك موعد على العشاء مع العمدة |
Ödül olarak gece dandik bir davete katılıp belediye başkanıyla fotoğraf çektirmek için mi? | Open Subtitles | لتناول مأدبة عشاء من الدجاج والتقاط صورة مع العمدة كمكافأة ؟ |
Ben belediye başkanıyla geldim. Onun için çalışıyorum. | Open Subtitles | انا هنا مع العمدة انا اعمل لديه |
belediye başkanıyla olan arkadaşlığım sayesinde... | Open Subtitles | -هلا ناولتني الأصفاد ، من فضلك؟ وبفضل صداقتي مع العمدة |
Ben de belediye başkanıyla konuşacağım. | Open Subtitles | .وأنا سأذهبُ للتحدّثِ مع العمدة |
Tamam, sana bir şans vereyim. belediye başkanı ile röportaj yapamadım hiç. | Open Subtitles | حسناً سأعطيكِ فرصة, لم أكن قادر على الحصول على مقابلة مع العمدة أبداً |
Ben de öyle düşündüm. Bu yüzden belediye başkanı ile bir anlaşmaya vardık. | Open Subtitles | هذا ما حسبته، ولهذا أبرمت ذلك الاتّفاق مع العمدة. |
Reid, sen ve Dave eski belediye başkanı ile konuşun 1988 yılında zaman kapsülüne kimlerin ulaşım imkanı varmış öğrenin. | Open Subtitles | ريد,انت و دايف تحدثا مع العمدة السابق و تعرفا إلى من كان يمكنه الوصول للكبسولة الزمنية من عام 1988 |
- Başkanla bir anlaşmayı bozamazsın. | Open Subtitles | ـ أخرقه ـ لا يمكنك ان تخرقي عقداً مع العمدة |
Bize nezaketten yardım etmediğini biliyorum Başkanla ne anlaşması yaptım? | Open Subtitles | أعلم إنك لا تساعدنا في الخروج من هنا لذا أي صفقة عقدتها مع العمدة ؟ |
Ben Başkan'la bir konuşayım. | Open Subtitles | سأتحدّث مع العمدة |
Başkan'la başlarsak eğer, o çok iyi biri. | Open Subtitles | ... بداً مع العمدة فهو لطيف جداً ... |
Belediye başkanına yakınlığım sayesinde de davalarında yanında olacağım. - Sence katile benziyor muyum? | Open Subtitles | وبفضل صداقتي مع العمدة يمكنني أن أكون في قضيتها |