Hydra'nın son ele geçirdiğimiz köstebeği de Ajan Simmons'ı ciddiye almamıştı. | Open Subtitles | آخر عميل لهايدرا أسرناه لم يتعامل مع العميلة سيمونز بجدية أيضًا |
Ajan Prentiss ve üstlerinden biriyle konuşmalıyım. | Open Subtitles | اريد ان اتحدث مع العميلة برينتيس واحد المشرفين عليها |
20 dakika içinde, Ajan Rivai ile kargo uçağında buluşacaksınız. | Open Subtitles | يمكنك الالتقاء خلال 20 دقيقة مع العميلة ريفاى في طائرة الشحن |
Ben Ajan Lizbon ile görüşme bakıyordu. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث في مقابلتك مع العميلة ليزبن |
Bu Özel Ajan Rachel Wright'la çalışmak için ilk fırsatım. | Open Subtitles | انها فرصتى الأولى للعمل مع العميلة "راشيل رايت |
Bu Özel Ajan Rachel Wright'la çalışmak için ilk fırsatım. | Open Subtitles | كان عليه أن يركله إنها فرصتى الأولى للعمل مع العميلة "راشيل رايت" راشيل؟ |
Quantico'dan Ajan Jareau ve Penelope Garcia ile işbirliği yapın. | Open Subtitles | نسق مع العميلة جارو وغارسيا في كوانتيكو |
- Gümrük ve Göçmen Dairesi'nden Ajan Foster-Yates'le birlikte evin bahçesini dolaşıyor. | Open Subtitles | يراجعان تفاصيل حماية (الآيس) و يبحثان في الميدان مع العميلة (فوستر ييتس) |
Ajan Griffith'le iki polisi hastaneye gönderdim. | Open Subtitles | هناك ضابطان في المشفى مع العميلة غريفيث |
Özel Ajan Elizabeth Santoro'ya ulaştınız. | Open Subtitles | انت مع العميلة الخاصة اليزابيث سانتورو |
Sanıyorum Ajan Dunham'la hasret gideriyordunuz. | Open Subtitles | -أفترض مع العميلة "دونام"، تعوض عن المرة الأخيرة |
Wylie buraya gelmeden önce bana Ajan Lisbon ile California'da beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (وايلي) أنّك عملت مع العميلة (ليزبن) في (كاليفورنيا) قبل قدومك إلى هُنا. |
Ajan Walker ile oynadığınız kumar ustacaydı. | Open Subtitles | مناورتك مع العميلة "وولكر" كانت "ضربة معلّم =ضربة قاضية" |
Wylie buraya gelmeden önce bana Ajan Lisbon ile California'da beraber çalıştığınızı söyledi. | Open Subtitles | أخبرني (وايلي) أنّك عملت مع العميلة (ليزبن) في (كاليفورنيا) قبل قدومك إلى هُنا. |
Etmedin ama biliyoruz ki sen sadece, Ajan Keen ile kaçak durumdayken çalışmıyordun. | Open Subtitles | إنه ليس كذلك ، لكننا نعلم أنك لم تكُن فقط تعمل مع العميلة " كين " عندما كانت فارة من العدالة |
McGee'nin dün gece Ajan Larsen'la randevusu vardı. | Open Subtitles | (ماغي) كان لديه ميعاداً مع العميلة (لارسن) ليلة أمس |
Güvenilir bir kaynaktan duyduğuma göre dün gece saat ikiye kadar Ajan Larsen'la dışarıdaymışsın. | Open Subtitles | سمعت من مصدر موثوق أنك خرجت مع العميلة (لارسن) ليلة أمس حتى الثانية صباحاً |
Ajan Walker olarak, yaşadıklarımla ilgili bağırdığımı zannediyorsan, bir hata yapıyorsun. | Open Subtitles | إن كنت تعتقد بأني أصرخ عليك بسبب ماضيّ مع العميلة (والكر)، فأنت مخطىء |
Sadece Ajan Olivia Dunham ile konuşacağım. | Open Subtitles | لن أتحدث إلا مع العميلة (أوليفيا دونام). |
Bu yüzden en kısa zamanda Ajan Dunham'la konuşmak istiyorum. | Open Subtitles | لذلك كنت آمل في التحدث مع العميلة (دونام) بأسرع ما يمكن. |