Silahlarını bırakmaları ve Batı ile barış anlaşması yapmalarını tavsiye edecek. | Open Subtitles | سوف يقوم بحثّهم على نزع أسلحتهم وعلى الإشتراك فى مفاوضات سلمية مع الغرب |
Fakat hepsine rağmen, onu sevmekten ya da Batı ile daha iyi ilişkilere olan tutkusunu paylaşmaktan asla vazgeçmedim. | Open Subtitles | لكن عبر كل المصاعب لم أتوقف يوماً عن حبه أو مشاركته الرغبة بعلاقات أفضل مع الغرب |
Kendi devletleri tarafından hapse atılmış, cezalandırılmış ve sindirilmiş blogerlar ve gazeteciler görüyoruz. Bunlardan çoğu Batı ile terörle mücadelede müttefik. | TED | نحن نرى مُدّونين وصحفيين يُحبسون يتهمون ويتعرضون للتخويف من قِبل حكوماتهم. العديد من تلك الدول هم حلفاء مع الغرب في الحرب على الإرهاب. |
Bu saldırıları durdurmamıza yardım etmende sürdüreceğin çaba ve politik örgütünün Batı'yla barış anlaşmasına uymasına karşılık, tam bir af alacaksın. | Open Subtitles | مقابل جهودك المستمرة فى مساعدتنا لإيقاف تلك الهجمات وإقناع منظمتك السياسية... بالتفاوض على السلام مع الغرب. |
Bunu Batı'yla ilgisi yok. | Open Subtitles | ليس له اي علاقة مع الغرب |
Ben ne Doğu ne de Batı'danım. | Open Subtitles | أنا لست مع الغرب أو الشرق. |
Ve Batı ile hiçbir bağlantısı olmayan bir Japondu. | TED | وكان يابانيّا بدون اتّصال مع الغرب. |
Ümidimiz o ki ülkemizin tamamı özgür kalsın ve çalışabilelim, Batı ile serbestçe bağlantılarımız olsun..." | Open Subtitles | نأمل أن تنال بلادنا الحرية المطلقة وأن يكون بمقدورنا العمل ... وإنشاء علاقات حرّة مع الغرب |
Batı ile müzakereler başlatmışsın, doğru mu bu? | Open Subtitles | وأنك ستبدأ التفاوض مع الغرب, أهذا صحيح؟ |
Adamlarımdan birçoğu ve hükümet, Batı ile ateşkes yapmamızı destekliyor. | Open Subtitles | لقد أقنعت أغلب رجالى والحكومة التى تقوم بدعمنا... بالموافقة على وقف القتال مع الغرب |
Adamlarımdan birçoğu ve hükümet, Batı ile ateşkes yapmamızı destekliyor. | Open Subtitles | لقد أقنعت معظم رجالى والحكومى التى تقوم بدعمنا... بالإتفاق على وقف القتال مع الغرب |
İnsanlığın yarısından fazlası bu alanda yaşıyor, bu yüzden bu doğrudan kültürel bağ ile büyük bir güvenle söyleyebilirim ki eğer Batı daha akıllıca bir strateji benimsemeyi seçer ve minimalist, multilateral ve Makyavelci olmayı hedeflerse dünyanın geri kalanı Batı ile çalışmak için mutlu olacaktır. | TED | وأكثر من نصف البشرية يعيشون على هذه المساحة لذا بهذه الصلة الثقافية المباشرة أستطيع القول بقناعة عظيمة بأن الغرب إذا أختار أن يتبنى استراتيجية أكثر حكمة بأن يكتفوا بالحد الأدنى و يكونوا متعددي الأطراف وميكافيليين سيسعد بقية العالم في العمل مع الغرب |
Ve diğer taraftan Sameer, biliyorsunuz, Arap dünyasının görmesi için oldukça ilginç bir karakterdi, çünkü bu sevgi/nefret ilişkisinde ki karmaşıklıkları meydana çıkardı, Arap dünyasının Batı ile arasında olan. | TED | وسمير، على الجانب الآخر، كان شخصية مثيرة للغاية ليراها العالم العربي، لأنها أظهرت التعقيدات لعلاقة الحب/الكُره هذه التي لدى العالم العربي مع الغرب. |
Hiç şaşırtmayan bir şekilde, Gürcistan'ın Batı'yla bütünleşme isteği Rusya'nın, dağılmış Sovyetler Birliği topraklarını tekrardan bir araya toplama arzusuyla dolaylı bir yoldan çelişmekte. | Open Subtitles | "ولا عجب في رغبة جمهورية (جوريا) بالتوحّد مع الغرب" "أن تمثّل عائقاً أمام رغبة (روسيا) لإستعادة نفوذها" "على مقاطعة إنفصلت عن (الإتّحاد السوفييتي)" |
Ben ne Doğu ne de Batı'danım. | Open Subtitles | أنا لست مع الغرب أو الشرق. |