Tanrı ile iyi geçinmekte yanlış olan bir şey yok. | Open Subtitles | لا خطاء كون ان تكون في مقام جيد مع الله |
Günah işlediğinde evladım Tanrı ile olan ilişkine zarar verirsin. | Open Subtitles | عندما ترتكبين المعصية يا ابنتي تنكسر علاقتك مع الله. |
Bana takılıyorsun ve ben Tanrı ile öyle çalışmam. | Open Subtitles | , أتعلمين أنتي تعبثين معي . وأنا لا أعبث مع الله بهذه الطريقه |
Tanrı'nın dilini biliyor, ona madalya takacağım. | Open Subtitles | علاقته جيدة مع الله وأريد أن أمنحه وساماً |
Değerlerinizi dinden alıyor olsanız da, iyi ve kötü kavramlarının ölümden sonraki yaşam ile bağlantılı olduğunu, bunların Tanrıyla birlikte sonsuz bir mutluluk hali veya cehennemde ebedi azaba neden olduğunu düşünseniz de bilinç ve uğradığı değişikliklerle ilgileniyorsunuz. | TED | حتى لو كانت قيمك تلك مأخوذة من قبل الاديان حتى لو كنت تؤمن بالخير والشر المطلق او بالحياة ما بعد الموت سواء بالجنة مع الله او بالخلود والمعاناة في الجحيم فسوف تبقى مهتم بالوعي وبالامور التي يغيرها |
Allah'la daha iyi bir varoluşa kavuşacaklarını vaad ederek, aşırı dincilere dönüştürüp M.M.T. için adam topluyorsun. | Open Subtitles | وحولتهم الى اصوليين متطرفين عن طريق وعدهم بحياة افضل مع الله |
Hayatımda boktan bir problemim vardı. ve tanrıyla bir anlaşma yaptım, | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة كريهة فى حياتى وعقدت صفقة مع الله |
Oğlum, birini yangından kurtarmak seni Tanrı'ya karşı haklı çıkarmaz. | Open Subtitles | ابني, انقاذ شخص من حريق لا يصالحك مع الله |
dua ve tefekkür yoluyla Tanrı ile olan bilincimizi devam ettirmeye gayret ettik. | Open Subtitles | التزم بالصلاة و الدعاء لتُحسّن العلاقة مع الله كما نعرفه |
Bazı sırlar sadece Tanrı ile paylaşılmalıdır. | Open Subtitles | هناك أسرار معيّنة يجب أن تشاركيها مع الله وحده |
Adil bir insandı ve Tanrı ile yürürdü. | Open Subtitles | و كان رجلاً عادلاً وسار مع الله |
Walter bugünlerde sadece Tanrı ile gönül eğlendiriyor. | Open Subtitles | والتر يتكلم مع الله فقط هذه الأيام |
Shane, önce doğru olanı Tanrı ile aranda halletmelisin. | Open Subtitles | شين ، عليك باصلاح أمرك مع الله أولا |
Bazı teorilere göre bu onların Tanrı ile bağlantısı. | Open Subtitles | بعض النظريات التي انها علاقتهم مع الله. |
İnsanların kendilerini nasıl geliştirebilecekleri ve Tanrı ile olan ilişkilerini nasıl düzenleyecekleri anlatılıyordu. | Open Subtitles | لافتات دعوة الناس للخروج ومساعدة أنفسهم بشكل أفضل والحصول على علاقة أفضل مع الله . |
Tanrı'nın dilini biliyor, ona madalya takacağım. | Open Subtitles | علاقته جيدة مع الله وأريد أن أمنحه وساماً |
Ben senin için dua etmeyi hiç bırakmadım, ama Tanrı'nın zamanını harcamayı bırakıp, kendin dua etmen lazım. | Open Subtitles | لن اتوقف ابدا وانا اصلي من اجلك ولكن عليك التوقف عن إضاعة الوقت مع الله وصلي من أجل نفسك |
Kurt Cobain, Tanrı'nın hakkından gelebilmek için uyuşturucu alırdı. | Open Subtitles | كورت كوباين يتعاطى المخدرات كي يتعامل مع الله |
Tanrıyla birlikte, cennette bir melek olacaksın. | Open Subtitles | ستصبح ملاكًا في السماء مع الله |
O, her şeyin ötesinde olduğundan, O'nu tasvir etmeyiz ama Allah'la olan ilişkimizde yeterince açık olmak için, hiçbir peygamberi tasvir etmeyiz ya da resmini yapmayız. | Open Subtitles | وهى وحدانية الله وانه خالق كل الاشياء ونحن لا نعبر عن الله لكن لكي يكون واضح جدا في العلاقة مع الله نحن أبداً لا نمثل أو لدينا |
"Tamam,eğer bu sorunumu çözersen sigarayı bırakacağım ve bir daha geri dönmeyeceğim, çünkü biliyorum ki tanrıyla bir pazarlık için daha geri döneceğim." | Open Subtitles | حسنا, لو أنجيتنى من هذه المشكلة" سأُقلع عن التدخين ولن أعود اليه "لأنى أعلم أننى سأكون قد نقضت إتفاقى مع الله |
Tanrı'ya karşı günah. | Open Subtitles | الخطيئة مع الله. |
Kul, Tanrı'yla konuşursa buna dua etmek derler ama Tanrı kulla konuşursa, bu şizofrenidir. | Open Subtitles | أتعرف, إنّهم يقولون بأنّه حين تتحدّث مع الله, فهذه صلاة, لكن حين يتحدّث الله معك, فهو انفصام شخصيّة. |
Tanrı ve bir çanta dolusu silah yardımcın olsun. | Open Subtitles | إذهب مع الله بكيس ملئ بالأسلحة |
Cennette bulunan Tanrı için çok sayılı kişiler veya küçük bir şirket için. | Open Subtitles | مع الله كل شيء واحد النجاح بأعداد هائله أو في مجموعه صغيره |