Buranın sahibi ile arkadaşlardı ve buraya her gelişimde bana şampanya getirmesini, böylece sürekli onu düşüneceğimi anlattı. | Open Subtitles | هو صديق مع المالك و قد شرح له بأنه يريد أن يتم إرسال شامبانيا لي كل مرة آتي بها إلى هنا |
Şimdi uyu, ev sahibi ile yarın konuşurum. | Open Subtitles | . إخلد للنوم الآن ، و سوف أتحدث مع المالك غداً |
- Güvenilirler mi? - Evet. Doğrudan sahibiyle görüşüyorum. | Open Subtitles | لا يمكن الوثوق بهم - نعم، أعمل مباشرة مع المالك - |
- Güvenilirler mi? - Evet. Doğrudan sahibiyle görüşüyorum. | Open Subtitles | لا يمكن الوثوق بهم - نعم، أعمل مباشرة مع المالك - |
Ev sahibiyle görüştüm. İstersek evin müsait olduğunu söyledi. | Open Subtitles | تحدثت مع المالك وهو متاح لو أردناه |
Hayır, sadece yeni sahibiyle bir anlaşma yapmak zorundasınız. | Open Subtitles | لا، فقط يجب عليك عقد صفقة مع المالك الجديد |
Evet. Ev sahibi ile o buluşmaya gittik. | Open Subtitles | أجل، لقد ذهبنا إلى ذلك الإجتماع مع المالك |
sahibi ile bir anlaşması varmış. | Open Subtitles | كان لديها صفقة مع المالك |
Kasap ise ev sahibi ile kavgalıymış. | Open Subtitles | كان يتشاجر مع المالك |
Sen Ev sahibiyle uğraşırken Malcolm'ı ben alabilirim belki. | Open Subtitles | ربّما يمكنني أخذ (مالكوم) مبكّراً بينما تتعاملين مع المالك |
Amcam Bone buldu ve sahibiyle bir çeşit pazarlık yaptı. | Open Subtitles | عمي بون وجدها وتفاوض نوعيا مع المالك |