Yakında Tanrının, azizlerin ve meleklerin yanında olacaksın. | Open Subtitles | تمسك بإيمانك يا بني أنت ستكون في الرفيق الاعلي مع الملائكة المطهرون قريبا |
Bana babamın meleklerin yanında olduğunu anlattı. | Open Subtitles | وضّحتلي أن أبي أصبح مع الملائكة. |
Büyükannem meleklerin yanında. | Open Subtitles | جَدّتى مع الملائكة. |
Hiçbir şeytan ona buradayken ulaşamaz ve artık meleklerle birlikte uçabilecek. | Open Subtitles | لن تستطيع أن تمسكها الشياطين هنا في هذا المكان والآن ستكون قادرة على الطيران مع الملائكة |
Cennetteydim meleklerle birlikte çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت في النعيم، أعمل مع الملائكة. |
Öldükten sonra cennete gidersin ve meleklerle konuşursun. | Open Subtitles | هذا بعد أن تموت تصعد إلى السماء مع الملائكة |
Ama bu çocuk meleklerin yanında. | Open Subtitles | لكن هذا الولد مع الملائكة |
O artık meleklerin yanında. | Open Subtitles | إنها مع الملائكة |
Artık meleklerin yanında. | Open Subtitles | أنها الآن مع الملائكة |
Sana Paul'un cennette olduğunu söyledik. Cennette meleklerle birlikte. | Open Subtitles | وقد أخبرناكِ أنّ "بول) في السّماء مع الملائكة)" |
Artık meleklerle birlikte. | Open Subtitles | هى مع الملائكة الآن |
Kızın ruhu orada güvende olacak ve meleklerle uçabilecek. | Open Subtitles | ستكون آمنه هناك ، في ذلك المكان ويمكنها أن تطير مع الملائكة |