"مع سام" - Translation from Arabic to Turkish

    • Sam'le
        
    • Sam ile
        
    • Sam'in
        
    • Sam konusunda
        
    • Sam le
        
    Pekala, beni dinleyin. Sam'le kalın. Sizi buradan dışarı çıkaracak. Open Subtitles حسنا استمعوا إلي ابقوا مع سام سوف يخرجكم من هنا
    Ama Sam'le tekrar olabilmem için ufacık bir şans bile varsa her şeyi riske atmaya hazırım. Open Subtitles اذا كان هناك حتى فرصة صغيرة استطيع ان اكون مع سام ثانيا سوف اخاطر بكل شيئ
    Söylediğin gibi dün gece Sam'le konuşacaktım ama eve dönmedi. Open Subtitles لقد ذهبت للتحدث مع سام كما قلت الليلة الماضية ولكنها لك تظهر
    Sam ile birlikte. Yani, Sam ile birlikte olduğunu biliyordum, fakat o... Open Subtitles مع سام , أقصد , أنا أعلم أنك ِ كنتي مع سام , لكن ليس
    Sam ile aramız gayet iyi. Open Subtitles لم اذهب الى فيجي وهذا مايهم تعرفين . وعلاقتي مع سام رائعه
    Biliyorsun, Addison'la konuşmuyorum, Sam'le de hemen hemen aynı durumdayız ve Violet benden bir şey duymak istemiyor. Open Subtitles أتعرف انا لاأتكلم مع أديسون,بالكاد أتكلم مع سام وفايلوت لاتريد الاستماع لي
    Ve tanrı aşkına, bunların ne kadar yanlış olduğunu söylemedikçe Sam'le yatmayı bırak. Open Subtitles وبالله عليك توقفي عن النوم مع سام إلا اذا قلتي له انه خطأ مايفعله
    Aşırı denetleyici bir ebeveyn gibi görünmek istemiyorum, ...ve Sam'le yalnız konuşmam gerek. Open Subtitles لا أريد أن أبدوا كأنى ذاهبة بدورية شرطة وأريد التحدث مع سام على أنفراد
    Ayrıca, normalde Sam'le harcayacağım bir sürü zamanımı alır. Open Subtitles بالإضافة إلى أنها ستعطلني عن قضاء الوقت مع سام
    Ama Sam'le tekrar olabilmem için ufacık bir şans bile varsa her şeyi riske atmaya hazırım. Open Subtitles ولكن إذا كان هناك حتى أدنى فرصة أستطيع أن أكون مع سام مرة أخرى، أنا على استعداد للمخاطرة بكل شيء.
    14 yaşımdan beri Sam'le çıkmak istiyorum. Open Subtitles لقد أراد أن يخرج مع سام منذ أن كان عمري 14 عاما.
    Sam'le bir şeyler içmeye çıkacaksın. Open Subtitles أنا فعلت هذا. كنت تواجه المشروبات مع سام.
    Dün akşam Sam'le randevum nasıl geçti sorsana. Open Subtitles تسألني كيف كان لقائي الاول موعد مع سام الليلة الماضية.
    - Tam doğru sayılmaz, ben Sam'le yiyecektim. Open Subtitles أواجه العشاء مع بن. ليس صحيحا تماما، وأنا فعلا يتناول وجبة العشاء مع سام.
    Geçen gece Sam ile dışarıda dolaştığını duydum, Denise. Open Subtitles لقد سمعت بأنكِ قد خرجتِ مع سام في تلك الليلة , دينيس
    Belli ki Sam ile olan ilişkiniz sizde bir çeşit stres yaratıyor. Open Subtitles ومن الواضح أن علاقتكي مع سام تضغط عليكي بطريقة ما
    Belki meleği aşıp direk Sam ile konuşabiliriz. Open Subtitles ربما نقدر ان ان نتجاوز الملاك والتحدث مباشرةً مع سام
    Yap. Eğer Sam ile uğraşırsan, eğer bir şey yapmaya kalkarsan... Open Subtitles إفعلها اذا عبثت مع سام اذا حاولت فعل اى شئ
    Sam ile olanlardan sonra, efsaneni unutmuş olabilirsin dedim. Open Subtitles بعد كل ما حدث مع سام أعتقدت أنّك نسيت أسطورتك
    Buna inanmayacaksın ama Sam'in teknisyenleri Nikki'nin çarşaflarında sperm bulmuş. Open Subtitles لن تتمكني من تصديق ذلك ولكن خبراء الجرائم الذين يعملون مع سام وجدوا منيا على ملايات نيكي
    Sana güvenmiyorum ne Peyton konusunda ne de Sam konusunda. Open Subtitles لأننى لا أثق بك ليس مع بيتون , وبالتأكيد ليس مع سام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more