"مع فرنسا" - Translation from Arabic to Turkish

• Fransa ile
• Fransa'yla
• bir Fransız mısın

Fransa ile yeni bir antlaşma yapmaktan memnuniyet duyuyoruz.
نحن سعداء جدا لإنشاء معاهدة جديدة مع فرنسا

Fransa ile olan ittifakımız tehlikede, bu ülkeyi yönetmek için yazdığı kurallar ise yarım kaldı.
اتحادنا مع فرنسا اصبح في خطر القواعد التي ألفها لحكم هذه الأرض مازالت لم تكتمل بعد

Çünkü Fransa ile yeterince sorunumuz var... bir de onların en ünlü dedektifinin salak olduğunu sÖyleyemeyiz.
لأنَ لدينا ما يكفينا من المشاكل مع ...فرنسا بدون أن نقترح بأن أعظم تحرَي لديهم هو أحمق

Herif, nişanınızı ve İskoçya'nın Fransa'yla olan bağlantısını bozmak üzere hazırlanan bir İngiliz komplosunda rol almış.
بخطة بريطانية لتدمير خطوبتك وحلف سكوتلندا مع فرنسا

Fransa'yla bir sorunumuz yok.
نحن لا نوَاجه مشاكل مع فرنسا الأموربخير..

Vichy tarafında mısın, yoksa özgür bir Fransız mısın?
أنت مع "فيشي" أو مع فرنسا الحرة؟

1917'de Fransa ile gizli barış görüşmelerine başlamıştı.
في 1917 إفتتح مفاوضات "سلام سرية مع "فرنسا

Fransa ile aramızda,çözmem gereken büyük bir yanlış anlaşılma var.
إنه سوء تفاهم كان علينا حل النزاع مع "فرنسا"

Olur da Fransa ile savaş çıkarsa, ordunun kurmay sınıfında hizmet etmekten şeref duyarım.
يجب أن اذهب للحرب مع "فرنسا" سيكون شرف لي القيادة في الجيش

Eğer Fransa ile savaşa girmiş olsaydık, işler çok daha farklı olabilirdi.
كان علينا خوض حرب مع "فرنسا" ربما كانت الأمور مختلفة

Bana ne tür suçlamalarda bulunulursa bulunulsun Fransa ile yıkıcı bir savaşa girmemize izin verdiğim bunların arasında olmayacaktır.
مهما قذفني بإتهامات لكني لا أنسى إنه لم يوقعني بالحرب مع "فرنسا"

Fransa ile yapılacak antlaşma, Parislilerin deyimiyle, A fait accompli.
فالمعاهده مع "فرنسا" فهي كما يقول الباريسيون "عمل مكتمل"

Fransa ile olan antlaşmamız bizi, altından kalkamayacağımız bir çekişmeye sokabilir.
و إتفاقنا مع "فرنسا" وتحالفنا معهم سيؤدي بنا لصراع نحن في غنى عنه

Sosyalist Fransa ile bir savaşımız yok.
نحن لسنا في حالة حرب مع "فرنسا الإشتراكية"

Fransa ile çok az ilgimiz vardı.
كان لدينا الكثير لتفعله مع فرنسا.

Fransa ile devam ettirmemiz gereken bir barışımız var ve o Anjou'lu fahişe tüm Fransız ordusunu üstümüze getirtecek!
لدينا معاهدة سلام لنعقدها مع فرنسا وبدونها، عاهرة "أنجو" تلك ستجلب الجيش الفرنسي بالكامل --أنجو:

Konuştuğumuz gibi Fransa ile olan barış anlaşmasının maddelerini Fransız Elçisi'ne götürdüm ve kabul etti.
لقد كتبت مسودة بشروط إتفاقية سلام "إنجلترا" مع "فرنسا" كما كما ناقشناها وصدق عليها سفير "فرنسا".

-Tanrı şahidim olsun, ikisi de olmayacak. -Ama Fransa'yla bir anlaşman var!
أقسم بالله , لن تحصل على أى منهما ! "لقد عقدت أتفاقاً مع "فرنسا

İngiltere'yle barış ve Fransa'yla barış.
سلام مع إنجلترا و سلام مع فرنسا

Fransa'yla savaşta olduğumuzu sanıyordum.
لقد اعتقدت أننا في حرب مع فرنسا.