tüm saygımla sayın yargıç, tabii bu dava jüri duruşmasına giderse. | Open Subtitles | مع كل أحترامي حضرة القاضي إن وصلت هذه القضية للمحاكمة |
tüm saygımla, Sayın Yargıç, bu konudaki kurallar yanlış. | Open Subtitles | مع كل أحترامي , جلالتك القوانين مخطئة هذه المرة |
Amirim, tüm saygımla söylüyorum ki şehirdeki bu yangınları eski bir adamınız çıkarıyorsa liderlik yetenekleriniz o kadar da mükemmel değil demektir. | Open Subtitles | مع كل أحترامي إن كان أحد رجالك السابقين يشعل الحرائق الآن عبر أرجاء المدينة |
Size saygı duyuyorum efendim ama, hangi akıl hocası, insanları kurtarmak yerine çalışmalarını korumayı tercih eder ki? | Open Subtitles | مع كل أحترامي يا سيدي لكن لا يمكنني تصور أن أي معلم سيقوم بتأييد حماية البحث على |
Size saygı duyuyorum efendim ama, hangi akıl hocası, insanları kurtarmak yerine çalışmalarını korumayı tercih eder ki? | Open Subtitles | مع كل أحترامي يا سيدي لكن لا يمكنني تصور أن أي معلم سيقوم بتأييد حماية البحث على |
Saygısızlık etmek istemem, ama bu yüzden ona Bilmececi diyorlar. | Open Subtitles | مع كل أحترامي لك لذلك يطلقون عليه لقب الجوكر |
Baba bak, Saygısızlık etmek istemem ama bu iş senin sözün geçmez. | Open Subtitles | ابي مع كل أحترامي ليس لك أي كلمة في هذا الموضوع |
Suri, tüm saygımla şu anda, neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorsun. | Open Subtitles | سوري, مع كل أحترامي في هذه اللحظة أنتِ لا تعرفين ماذا تريدين |
tüm saygımla söylüyorum imparatorum tahta ihanet ettiği için hapsedildi. | Open Subtitles | مع كل أحترامي , جلالتكم كان مسجون بسبب أنه كان غير مخُلص للعرش |
Size tüm saygımla, Bay Novak, burada hiçbir kanunun çiğnenmediğini söylemeliyim. | Open Subtitles | مع كل أحترامي لا قانون مخترق هنا |
Hanımefendi, Saygısızlık etmek istemem ama bunlar halkla ilişkiler zırvalıkları. | Open Subtitles | مع كل أحترامي سيدتي |
Saygısızlık etmek istemem, ama R. Clayton davasındaki yetkili soruşturmacı benim. | Open Subtitles | حسناً, مع كل أحترامي لك يا سيدي أنا المحقق الرئيسي في قضية (ريتشارد كلايتون).. |