Tüm saygımla, yıldız geçidini kaybedenler bizler değiliz. | Open Subtitles | مع كل إحترامي , نحن لسنا من قام بفقد بوابة النجوم |
Tüm saygımla birlikte, efendim, benim anladığıma göre o kendisi sizin kapınızın önüne uçtu. | Open Subtitles | حسناً , مع كل إحترامي سيدي حسب فهمي أنه ببساطة حلق بنفسه إلى بوابتكم الأمامية |
Saygısızlık etmek istemem patron ama gözlerin pek keskin değildir. | Open Subtitles | مع كل إحترامي يا سيدي نظرك ليس قوياً كفاية |
Saygısızlık etmek istemem lordum ama şimdiye dek çoktan gelmiş olmalıydılar. | Open Subtitles | مع كل إحترامي يا مولاي لكنك سمحت لليأس بالتغلب عليك |
kusura bakmayın ama bunun nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | مع كل إحترامي أنت لم تشعر كيف يبدو الأمر |
Wisner ve Condor pilotuna saygım sonsuz olmasına rağmen takımın bitik ve artık bir aracın yok. | Open Subtitles | مع كل إحترامي إلى (وزنر). وسائق الباص المتعجرف هناك , لكن فريقك انتهى وليس لديك خيار اخر |
kusura bakma ama bu benim ve kocamın arasındadır. | Open Subtitles | مع كل إحترامي ولكن هذا يخصني أنا وزوجي |
Antropolojiye saygısızlık olmasın ama bana açık olmaya başladı. | Open Subtitles | مع كل إحترامي لعلم الإنسان، لقد بدأ بالإنفتاح معي. |
Yo...hayal görüyorsun. Tüm saygımla, Majesteleri... bunu uydurmuyorum. Lütfen, dinleyin beni. | Open Subtitles | أنت تتخيل الامور مع كل إحترامي لست أتخيل, أرجوك إسمعني |
Tüm saygımla efendim, kurbanlar şu anda öncelikli değil. | Open Subtitles | مع كل إحترامي الضحايا ليست هي المسألة الأساسية حاليا |
Tüm saygımla, Bayan Rosenstein işler bu şekilde yürümüyor. | Open Subtitles | مع كل إحترامي يا سيدة (روزنستاين)، فالأمور لا تعمل هكذا. |
Tüm saygımla, Dr. Cole, olaylar biraz tuhaflaştı. | Open Subtitles | مع كل إحترامي لك يا دكتور (كول)، حصلت أمور غريبة قليلا |
Tüm saygımla Sayın Yargıç mahkemenin kanun hükmünü onaylamasını ve malımın bana geri verilmesini istiyorum. | Open Subtitles | مع كل إحترامي ياسيدي القاضي، أطلب منك تأييد حُكم القانون وإرجاع ممتلكاتي (يقصد مينا)؛ إليّ |
Tüm saygımla efendim ama cehennemin dibine kadar yolun var. | Open Subtitles | مع كل إحترامي , إذهب للجحيم |
Saygısızlık etmek istemem lordum ama sanırım sizi uyarmıştım. | Open Subtitles | مع كل إحترامي يا مولاي ..أظن بأنني حذرتك |
Saygısızlık etmek istemem ama eğer bu istihbarat önemli olsaydı ben zaten alırdım. | Open Subtitles | مع كل إحترامي لإستخباراتكم لو كان الأمر صحيحا لعلمت به |
Dr. Reid, Saygısızlık etmek istemem ama devam edersek hasta ölebilir. | Open Subtitles | دكتورة, ريد، مع كل إحترامي إذا إستمرينا بذلك، هذا المريض قد يموت |
Saygısızlık etmek istemem Bay Başkan, ama zaten bir şeyler yapıyoruz. | Open Subtitles | مع كل إحترامي سيدي الرئيس نحن نفعل شيء بالفعل |
Saygısızlık etmek istemem ama bu Vietnam değil efendim. | Open Subtitles | مع كل إحترامي ياسيدي هذهـ ليست فيتنام |
Bunu fark ettim. Bu yüzden buradayım. kusura bakmayın ama, yaşlı bir adamı kandırmanızı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا ألاحظ هذا, و هذا سبب وجودي كي لا تستغل رجلاً عجوزاً مع كل إحترامي |
kusura bakmayın, efendim, orada ne yapacağım ben? | Open Subtitles | مع كل إحترامي يا سيدي، ماذا يُفترض أن أفعل هناك؟ |
Wisner ve Condor pilotuna saygım sonsuz olmasına rağmen takımın bir hiç ve artık araç falan yok. | Open Subtitles | مع كل إحترامي إلى (وزنر). وسائق الباص المتعجرف هناك , لكن فريقك انتهى وليس لديك خيار اخر |
kusura bakma ama ben de bu herif Neal Bannen değil diyorum, çünkü Neal Bannen şimdiye kadar lanet paramı getireceğine yemin etmişti. | Open Subtitles | مع كل إحترامي أنا أقول لك إن هذا ليس (نايل بانن) لأن (نيل بانن) أقسم على إنه ستكون لديه نقودي في مثل هذا الوقت. |
- Efendim, saygısızlık olmasın ama... | Open Subtitles | -سيدي مع كل إحترامي لك000 |