"مع مارك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Mark'a
        
    • Mark'la
        
    • Merc ile
        
    • Mark ile
        
    Bu senin güvenliğin için... Mark'a bundan bahsetmemelisin. Open Subtitles من أجل سلامتك لا يجب أن تتحدثي مع مارك بهذا الشأن
    Mark'a karşı kibar olmak ömrümden götürüyor, inan bana. Open Subtitles أقسم بأنني أستنفذ طاقتي لأتصرف بلباقة مع " مارك " مؤخراً
    Sonra Mark'la konuşabileceğini söyledi. Open Subtitles نعم هي , قالت ستكون مسرورة للتحدث مع مارك بينما انت مسافر
    Bunların hiçbiri olmazdı eğer senin Mark'la seks yaptığını sanmasaydım? Open Subtitles كل هذا كلن لن يحدث إذا لم أفكر أنك تمارسين الجنس مع مارك ؟
    Az sonra aptal dizimizi kurtarmak için Merc ile yemek yiyeceğim. Open Subtitles انا على وشك الغداء مع مارك لأحاول إنقاذ مسلسلنا الغبي
    En kötüsü, Merc ile tuhaf bir yemeği kaçırmandı. Open Subtitles أسوأ شئ حدث أنك لم تحضري الغداء مع مارك
    Mark ile sadece bir gece beraber oldum ve sonraki 6 yıl boyunca ona takılıp kaldım. Open Subtitles ،كنت مع مارك لليلة واحدة فقط وظللت معلقة معه لمدة 6 سنوات
    Mark'a bulaştığım falan yok. Open Subtitles لكني لا علاقة لي مع مارك
    Mark'a bulaştığım falan yok. Open Subtitles لكني لا علاقة لي مع مارك
    Mark'a dayan. Open Subtitles وكن لطيف مع مارك
    Mark'a ne olabileceğini biliyorsun. Bir de Janis ve Wedeck var... Open Subtitles تعرفين ما الذي يُفترض أن يحدث مع (مارك) و هناك (جانيس) و (ويديك)...
    Diyelim ki Mark'la seks yaptım. Beni affedebilecek miydin? Open Subtitles دعنا نقول اننى نمت مع مارك هل كنت ستسامحنى ؟
    Lütfen Mark'la gidiyor olmamın sorun olmadığını söyle. Open Subtitles رجاءً أخبرني أنها ليست بسبب . أنى سأذهب مع مارك
    Acaba Mark'la işi birlikte mi yaptılar diyorsunuz. Open Subtitles وأنا من عائلة ليسـت بغنيـة أنا متأكدة أنني لم أرث هذا المال . لهذا أنتي متعجبة أني عملت هذا مع مارك
    Harika olur. Ben de sabah Mark'la golf oynamaya gidecektim. Open Subtitles هذا ممتاز، سألعب الغولف مع مارك في الصباح
    Bence sen Mark'la çıkmalısın. Open Subtitles أعتقد بأنه يجب عليك الخروج مع مارك في موعد
    İstersen Mark ile ben sana uğrayabiliriz. O sürtük bunu çoktan haketmişti. Open Subtitles لذا لو تريدني مع ( مارك ) أن نحضر مع بعض الساقطات
    "Senden gerçekten hoşlanıyorum ama Mark ile nasıl olacağını öğrenmek istiyorum."? Open Subtitles تعجبني حقا لكنّي أريد أن أرى كيف ستجري الأمور مع "مارك" ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more