Lyndsey ile geleceğim olduğunu biliyorum fakat Melissa ile de kimyamız uyuşuyor. | Open Subtitles | أعلم بأن مستقبلي مع ليندسي ولكن عندي الكثير من الإندماج مع ميليسا |
Genç Melissa ile olan ilişkinde.. ..şimdiye kadar başarılı oldun mu? | Open Subtitles | هل كنت ناجح حتى الان في حميميّتك مع ميليسا الصغيرة ؟ |
Harika gitmiyor. Melissa ile birlikte geçireceğim zamandan çalıyor. | Open Subtitles | هذا ليس رائعاً انة يسرق كل وقتى مع ميليسا |
Bak, Melissa ile olanların tek seferlik olduğunu söylemiştim ama beni aradı ve beni görmek istediğini söyledi, reddedemedim. | Open Subtitles | أعلم بأنني قلت بانه شيء ذو مره واحده مع ميليسا لقد إتصلت وطلبت رؤيتي وأنا لم أستطع أن أقول لا |
Merak etme. Melissa ile birlikte Philadelphia'ya gitti. | Open Subtitles | لاتقلقي, ذهب الى فيلي ليكون مع ميليسا |
Melissa ile beraber yaşayacağım. | Open Subtitles | سَأَعِيشُ مع ميليسا. |
Melissa ile nasıl gitti? | Open Subtitles | اذا كيف جرت الامور مع "ميليسا"؟ |
Ancak onu, Melissa ile aramızdakileri nasıl bitireceğimi düşünmek için zamana ihtiyacım olduğu konusunda ikna etmiştim. | Open Subtitles | -حسناً، كانت مُنفعلة . لكنّي أقنعتها أنّي بحاجة لبعض الوقت لأعرف كيفيّة إنهاء الأمور مع (ميليسا). |
Melissa ile birlikte olmak için mi? | Open Subtitles | لتبقى مع ميليسا? |
Isabelle ondan hoşlandığını söyledi ama Melissa ile birlikte yaşadığını söyledi, | Open Subtitles | فقالت انها معجبة به ولكن كانت تعيش مع (ميليسا) |
Gelemem. Melissa ile yemeğe çıkacağım. | Open Subtitles | لا يمكنني عليّ تناول العشاء مع (ميليسا) |
- Melissa ile sohbet nasıl geçti? | Open Subtitles | - كيف سار الامر مع ميليسا ؟ - |
Az önce Melissa ile birbirimize yakınlaştığımız bir an yaşadık. | Open Subtitles | لقد كنتُ أمرُ بمحادثة لطيفة مع (ميليسا) |
Aylardır Melissa ile yeniden birleşmeye çalışıyormuşsun. | Open Subtitles | أنت تحاول لعدة اشهر العودة مع (ميليسا). |
Melissa ile sorunlarımızı hallettik. | Open Subtitles | لقد حظيت أخيراً بانفراجة مع (ميليسا) |
Ben... ben sadece Melissa ile piknik yapıyordum. | Open Subtitles | كنت أحظى بنزهة مع (ميليسا). |