Sol bacağı pelvisin yarısıyla beraber ampute etmeye hazır olduğumuzdan emin olmalıyım. | Open Subtitles | لأتأكّد أنّنا مستعدّون لبتر الساق اليُسرى مع نصف الحوض |
Beck muhtemelen FBI'ın yarısıyla beraber bizi arıyordur. | Open Subtitles | بيك تُلاحقنا تقريباً مع نصف الاف بى اى |
Reklamcıların yarısıyla beraber Buddha Bar'da. | Open Subtitles | -في (بوذا بار)، مع نصف الوكالات الإعلانيّة |
Bunları almak için grubun yarısını dövmek zorunda kaldım. Sana ayırdım. | Open Subtitles | اضطررت للشجار مع نصف المجموعة لأحضر لك هذه، احتفظت بها لك |
Shreveport'un yarısıyla tanışıyormuş gibime geliyor. | Open Subtitles | ولكنها اقامت علاقات حميمة مع نصف شريف بورت |
Çünkü bizim elemanların yarısıyla yattı ve benimle yatmayı da denemedi değil. | Open Subtitles | لأنها نامت مع نصف العاملين معي وحاولت أن تفعل ذلك معي كذلك |
Erkeklerin yarısını peşine takmış gidiyor. | Open Subtitles | حسنا، انها في طريقها مع نصف الرجال في البار. |
Bunları almam için grubun yarısını püskürtmem gerekti. Bunları senin için ayırdım. | Open Subtitles | اضطررت للشجار مع نصف المجموعة لأحضر لك هذه، احتفظت بها لك |
Suçlu o olmasına rağmen vergi faturasının yarısını benim ödemem adil değil. | Open Subtitles | هو لديه أعمال تجارية لذلك يبدو غير عادل بالنسبة لي أن اتعثر مع نصف فاتورة الضرائب مع أنه، هذا خطأه |
Bu gerçekleştiğinde, New York'un yarısıyla birlikte ölecek. | Open Subtitles | ،عندما يحدث ذلك، سوف تموت " سويّة مع نصف " نيويورك |
New York'un yarısıyla yatmışsın. | Open Subtitles | انت نمت مع نصف فتيات نيويورك |
Bu yüzden etrafta sürtüp koloni filosunun yarısıyla yattı. | Open Subtitles | ماذا ؟ لهذا تصادقت مع نصف الأسطول |