"مع هوب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hope ile
        
    • Hope'la
        
    Ve ölmeden bir hafta önce şu aşk sandalyesinde Hope ile birlikte oturdu. Open Subtitles وعلى هذا الكرسى جلس مع هوب قبل أسبوع من موتهما
    İlk olarak Hope ile bir hafta önce parktayken görmüştüm. Open Subtitles كانت قبل أسبوع عندما كنت مع هوب في الحديقة
    Hatta geçen ay Hope ile parka gittiğimizde bile gördük onu. Open Subtitles لقد ظهر ايضا الشهر الماضي عندما كنت في الحديقة مع هوب 95 00: 04: 56,052
    Yine de Hope'la paylaştığı eve yakın olmak istemiş. Open Subtitles لكنها ارادت ان تبقى قريبة من المنزل الذي شاركته مع هوب
    Hope'la birlikte kutlamak da benim en sevdiğim Ağaç Bayramı'na dönüştü. Open Subtitles والاحتفال مع هوب واصبح ذلك العيد افضل عيد مررت به
    Hope'la artık oyun buluşmaları yapamaz. Open Subtitles لن يتمكن من قضاء وقت اللعب مع هوب بعد الآن
    Hope ile oynamaktan her zaman keyif alırız. Open Subtitles سنكون سعداء بأن نلعب مع هوب إلي أبد والأبد و الأبد
    Ve çaresizce Hope ile kaybettiğini yeniden yaratmaya çalışıyorsun. Open Subtitles و انت يائس لإعادة ايجاد ما فقدته مع هوب
    Önce Hope ile görüşmene gerek yok. Open Subtitles أتعلمين ، ليس عليك التواصل مع هوب
    Yani Hope ile kahve içtiniz? Güzel gibi. Open Subtitles إذاً تحاورت مع " هوب " على قهوة , هذا جميل
    Ben günü Hope ile geçireceğim. Sen de bir şeyler düşünmeden geçireceksin. Open Subtitles سأمضي اليوم مع (هوب)، وأمضِ يومك بمنأى عن التفكير
    Seninle bir hayat kurmak istiyorum, Elijah. Hope ile birlikte. Open Subtitles أود إنشاء حياة معك يا (إيلايجا)، مع (هوب).
    Andy ve ben, bazen Hope ile de takılırız. Bu sevgiliyiz demek değil ki. Open Subtitles لقد أقمنا أنا و(آندي) علاقة مع (هوب) أيضاً ببعض الأحيان لا يعني هذا بأننا...
    - Hapisteki Hope ile naklen görüşeceğiz. Open Subtitles سنعرض بث حي مع (هوب) من السجن كلا
    Seni Hope ile ilk gördüğümde neden geri dönmek istemediğini anladım. Open Subtitles عندما رأيتك أول مرة مع (هوب)... . فهمت لما لم...
    Hope'la oyun oynamaktan daha eğlenceli. Oh! Oh. Open Subtitles هذا أمتعُ بكثيرٍ من اللعبِ مع هوب حسناً, لا يمكنكما أن تجعلاني أسحبُ بصعوبةٍ بالغة
    - Hope'la kalacağını söyle işte. Open Subtitles فقط اخبريني اذا كنت ستنتظري مع هوب
    Gerçi balayına Hope'la gitmeyi hiç düşünmemiştim. Open Subtitles على الرغم لم افكر ابدا بأن اذهب الى شهر عسل مع (هوب).
    Bu yüzden, Hope'la paylaşmalısın. Open Subtitles لابد أن تقتسميها مع هوب
    Cezaevinin ziyaretçi saati bitti, Hope'la görüşmem gerekiyordu. Open Subtitles ساعات الزيارة بالسجن انتهت، أريد التحدث مع (هوب)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more