"مغادرتها" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmeden
        
    • terk
        
    • ayrılmadan
        
    • ayrıldıktan
        
    • gittiği
        
    • gittiğinden
        
    • kalktıktan
        
    Rus birlikleri savaşa gitmeden önce kutsanırdı. Open Subtitles تمت مباركة القوات الروسية قبل مغادرتها للحرب..
    gitmeden evvel, bu evi satmak istediler. Open Subtitles قبل مغادرتها أرادت عائلتها أن تبيع المنزل..
    Hany'nin halası, amcası ve kuzeni evlerini terk etmeyi reddettikleri için öldürülmüşlerdi. TED عمة هاني وعمه وابن عمه جميعهم قتلوا في منازلهم لرفضهم مغادرتها.
    Kati suretle... annemi görmesine... veya ayrılmadan önce evde olay yaratmasına meydan verilmesin. Open Subtitles وبدون أي طريقة تكون قادرة فيها على مقابلة والدتي أو تخلق أي إضراب بالمنزل قبل مغادرتها
    Bu özel durumda, bomba uçaktan ayrıldıktan sonra patlayıncaya kadar 53 saniye vardı. Open Subtitles فى هذه الحالة تحديداً كان أمام تلك القنبلة 53 ثانية، من لحظة مغادرتها الطائرة حتى تنفجر
    Ve gittiği zaman bilgisayarının açık olduğunu da fark etmedin? Open Subtitles و بعد مغادرتها , ألم تلحظ بأنّ حاسوبكَ مفتوحاً ؟
    - ...çekmeye gittiğinden beri onunla konuştun mu? Open Subtitles هل تكلمت معها منذ مغادرتها لتمثيل فيلم "عاهرات إيستويك"؟
    Bu arada, bahçıvanlara da gitmeden önce mi yol vermişti? Open Subtitles و بالمناسبة,ان تنادى على البستانيون قبل مغادرتها ؟
    gitmeden önce gelip, bana veda ederdi ama- Open Subtitles إنها عادة تقوم بتوديعى قبل مغادرتها لكن..
    gitmeden markete gidip bir sürü şey aldı, sonra da aceleyle gitti. Open Subtitles لقد ذهبت الى المتجر لشراء بعض الأشياء قبل مغادرتها بسرعة
    Eğer o bölgedeyseniz, hemen terk etmelisiniz çünkü orası tehlikeli... Open Subtitles إذا كنت في أحد هذه المناطق فعليك مغادرتها بسرعة لأنالخطر...
    Kim bir odayı basitçe terk ederek aydınlatır ki? Open Subtitles التى تستطيع أن تضئ غرفة بالطبع عن طريق مغادرتها
    Ben konuştum. Şehri terk ettikten iki gün sonra. Kardeşinin evinde olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد تحدثت إليها، بعد يومين من مغادرتها قالت إنها بمنزل أختها
    Zoe ayrılmadan önce ona ne söylediğini ve o küçük e-mailinin kalbini nasıl kırdığını bilen tek kişi benim. Open Subtitles أنا الشخص الوحيد الذي يعرف ما قلته لزوي قبل مغادرتها انا الشخص الوحيد الذي يعرف ماذا فعل ذلك الايميل لقلبك
    Kurban şehirden ayrılmadan hemen önce onunla öğle yemeği yemiş. Open Subtitles لقد قامت بغداء مع الضحية قبل مغادرتها البلدة
    ayrılmadan önce yemeğini yedirirdi. Open Subtitles إنها تسلمه الغداء قبل مغادرتها
    Klinikten ayrıldıktan bir saat sonra onu neden aradın? Open Subtitles لماذا اتصلت بها إذاً بعد ساعة من مغادرتها العيادة؟
    O gece işten ayrıldıktan sonra onu gören olmamış. Open Subtitles و لم يرها أحد بعد مغادرتها العمل تلك الليلة
    - Yani Philadelphia'dan ayrıldıktan sonra 10 dakika içinde Norfolk'e varmalıydı. Open Subtitles إذاً مفترض أن تصل بعد 10 دقائق من مغادرتها
    Acele gittiği için özür dilemek istiyor. Open Subtitles كانت تريد الاعتذار بسبب مغادرتها المفاجأة
    Dört ay önce gittiğinden beri Galactica ile bağlantımız olmadı. Open Subtitles لم نتواصل مع (جلاكتيكا) منذ مغادرتها من أربعة أشهر
    22 Eylül 2004'te Sydney, Avustralya'dan kalktıktan sonra ortadan kaybolan... Open Subtitles هذه الطائرة -كيف تريد بيضك يا (دان)؟ "بأنّ الطائرة المختفية بعد مغادرتها (سيدني) بـ(أستراليا)،بالـ22من (سبتمبر)2004.."

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more