"مغطى بالدماء" - Translation from Arabic to Turkish

• kanlar içinde
• kanla kaplı
• kanlı
• kan içinde
• kan içindeydi
• kanla kaplıydı
• tarafın kan
• üzerinde kan
• üstü başı kan

Neyse adam kanlar içinde.
على أيه حال هذا الرجل كان مغطى بالدماء مغطى تماماً

Onu orada kanlar içinde gördüm ve sanki hoşuna gitmiş gibiydi.
و لقد رأيته واقفًا هناك مغطى بالدماء يبدو و أنه قد استمتع بالأمر

Ama bilekliğini dairemde kanla kaplı buldum.
ولكننى وجدت سوارها مغطى بالدماء فى شقتى .

Tüm bunlar Juarez'de toplandı, ve hepsi de kanla kaplı.
جميعهم مجمع في (ووريز) وجميعهم مغطى بالدماء

Beni orda dururken gören görgü tanıkları var kanlı bir kılıçla ve etrafımda kimse yokken.
لديهم شهود عيان رأوني واقفة هناك ومعي سيف مغطى بالدماء ولم يكن هناك أحد آخر حولي

Yola fırlayan peşinde üstü başı kan içinde bir adam olduğunu söyleyen bir kadının.
امرأة تظهر في منتصف الطريق تقول أنه تطارد من قبل رجل مغطى بالدماء

Ben uyuduktan sonra dışarı çıktı. Geri döndüğünde kan içindeydi.
بعد أن نمت خرج، وعاد قريباً مغطى بالدماء.

Ve onun yerine, yarı deli gelinlikli vahşi bir güzel buldum kanla kaplıydı ve kasıklarıma silah dayamıştı.
وبدل من ذلك وجدت فتاة جميلة جداً في ثياب عروسة مغطى بالدماء مع بندقية مصوبة نحو ما بين رجلي

Ordaki adam kanlar içinde Şimdi yere düştü. insanlar--
هناك رجل مغطى بالدماء سقط للتو, والناس

çoğu kanlar içinde, sakat yada Rhesus'un adamları tarafında yakılmış.
معظمهم مغطى بالدماء أو مشلولين أو محروقين بواسطة رجال (ريسوس).

Lafayette, Louisiana'da 10 yaşındaki Sammy Sparks, bu sabah okula kanlar içinde gelmiş.
( حسنا, ذا ال 10 سنوات ( سامى سباركس من لافايت باريش, لوزيانا ظهر فى المدرسة الابتدائية هذا الصباح مغطى بالدماء

Frank, Liam'ı yatak odasında yerde kanlar içinde bulduğunu söyledi ve tişörtünün kana bulanmış olmasının sebebi de buymuş.
قال (فرانك) أنه وجد (ليام) على أرضية غرفة نومه مغطى بالدماء (ولهذا كان قميص (فرانك ملطخاً بالدماء

Her yer kanla kaplı.
. المكان بأكمله مغطى بالدماء

kanla kaplı.
انه مغطى بالدماء

Sürücü sarhoş ve kanla kaplı..
السائق ثمل و مغطى بالدماء

Seni kanlı cesedin yanında yakaladılar.
وجدوك ممدداً بالقرب من الجثة مغطى بالدماء

Üstü başı kan içinde geldi, şurada yere düştü sonra geldi, sodayı ödedi.
جاء مغطى بالدماء وقع ثم جاء ، دفع ثمن مشروبه

Her yeri kan içindeydi, çok korkunçtu.
لقد اتى من لامكان وهو مغطى بالدماء , وقامت بتمزيقه

Görünüşe göre tam bir katliam. Her yer kanla kaplıydı.
من الواضح أنها مذبحة جماعية إن المكان مغطى بالدماء

Kadının karnına bıçağı saplıyorlar ve sonra her tarafın kan içinde seni çıkarıyorlar.
حتى ظهرت احشائها ثم يسحبونك مغطى بالدماء

üzerinde kan ve az önce öldürdüğü adamın beyin parçaları var.
وقميصه مغطى بالدماء والأدمغة لرجال رماهم بالنار من الخلف