"مغفلاً" - Translation from Arabic to Turkish

• aptal
• ahmak
• aptallık
• Götlük
• salak
• enayi
• Hıyarın
• aptaldım
• ispiyoncunun

Seni ve eski karını aptal yerine koydu.Senin nişanlında gözü olduğunu düşünüyoruz.
‫لقد جعلك تبدو مغفلاً أنت وزوجتك السابقة ‫ولدية خطط أيضاً لخطيبتك

Onlara inanmak için gerçekten aptal olmalısın.
يجب أن تكون مغفلاً حقاً حتى تقع فريسة لهؤلاء

Önümüzdeki 1000 sene boyunca aptal olmamaya çalışabilirsin, ama daima aptal kalacaksın.
يمكنك محاولة ألا تكون مغفلاً طوال الألف السنة القادمة إلا إنك ستظل مغفلاً للأبد

Bunları koyamayız. İnsanlar beni ahmak sanır.
لا يمكن أن نبوح بذلك، سيظن الناس أني كنت مغفلاً.

Fırsatım varken teklif ettiği deli maceraya atılmamakla aptallık ettim.
كنت مغفلاً بعدم الاستثمار في مغامرته المجنونة عندما سنحت الفرصة

Üzgünüm. Götlük ettim ve ciddi değildim.
أنا آسف، لقد كنت مغفلاً ولم أكن أقصد ذلك.

Ama herkesin önünde kendini aptal durumuna düşüreceksin.
كلا، لكن أنت من سيجعل من نفسه مغفلاً أمام كل البلدة و المدرسة والأصدقاء

Eğer bir aptal olarak kalmak istiyorsan, hayatını acı içinde geçirmek senin gerçekliğin olacaktır.
إذا بقيت مغفلاً, ستعيش وأنت تعاني مرارة ألم الحقيقة

Eğer bu akıllı olmak anlamına geliyorsa, hayatımın sonuna kadar aptal olarak kalmayı tercih ederim!
إذا كان ذلك يعني أن أكون واعياً أفضل أن أبقى مغفلاً ما حييت

Tabi ya, binlerce kilometreden sonra ilk kez önüme bir kız çıkıyor... ...beni aptal yerine koyuyor, elimden çiftemi çalıyor ve bana güvenemeyeceğini söylüyor.
مؤكد، أول فتاة ألتقي بها بعد آلاف الأميال، تجعل مني مغفلاً تسرق بندقيتي، وتقول إنني الذي لا أستحق الثقة

Selam. aptal gibi görünmeden ukulele çalmak zor iş.
،مرحباً من الصعب العزف على القيثارة الصغيرة بدون أن تبدو مغفلاً

Şimdi yine kendimi aptal durumuna düşüreceğim.
والآن سأجعل من نفسي مغفلاً ثانيةً.

aptal olma! Çocuğu sana geri vermezler.
لا تكن مغفلاً لن يعطوك طفلك فى المقابل

Nasıl bu kadar aptal olabildin?
كيف أمكنك أن تكون مغفلاً هكذا؟

Hadi. aptal olma. Ben yüksekten korkarım.
هيا لا تكن مغفلاً أنا أخاف المرتفعات

Ama bence senin iş kazası dediğin şey kendini aptal yerine koymaktan başka bir şey değil.
لكن ما يتجلى لي الذي تطلق عليه "المقدار المخصوم" هو عبارة عن جعل نفسكَ مغفلاً

Yani adamın ahmak olduğunu söyledin ama sonuçta birini de öldürmedi ya.
أعني، لقد قلتَ بأنَّ هذا الرجُلِ مغفلاً لكنّ الأمرٌ ليس مثل كأنّه قتل شخصاً ما

Buraya bir polis olarak geldim, yani kendime pek... yakıştıramıyorum ama... gerçekten istediğim bir şeyi... yapmazsam da aptallık... etmiş olacağım... yani seninle buluşabilir miyiz?
رباه، أشعر أني مغفلاً لأقوم بذلك منذ أتيت إلى هنا كضابط بالقانون في هذا الموقف وكل شيء

Şey, ben salak değilim.
لست مغفلاً

Kartlarını doğru oyna, enayi olma tamam mı, ben de senin için burada bir yer ayarlayayım.
إلعب اوراقك بالطريقة الصحيحة لا تكن مغفلاً حسناً, و سأبحث لك عن مكانٍ هنا

Evet, "geçmişteki ben"in Hıyarın teki olmadığını bilmek güzel, değil mi?
حسناً ، من الجيد معرفة أنني بالماضي لم اكن مغفلاً كليا ، صحيح؟

Hayır, hayır, ondan çok önce aptaldım.
لا كنت مغفلاً قبل قيامي بذلك بوقت طويل

- Adam ispiyoncunun ta kendisiymiş.
. بلا ريب لقد كان مغفلاً