"مفاجئات" - Translation from Arabic to Turkish

    • sürpriz
        
    • sürprizler
        
    • sürprizle
        
    • süpriz
        
    • sürprizlerle
        
    • sürprizin
        
    • sürprizlerin
        
    Hal, bugün yeterince sürpriz yaşadım, nereye gittiğimizi söyler misin, lütfen? Open Subtitles هالي لدي مفاجئات كافية ليوم واحد هل ستخبريني فقط أين ينذهب؟
    Ben hamileyim ama sen ne kupon, ne spa günü ne domuz rosto, ne sürpriz ne eğlenceli bir şey yaptın benim için. Open Subtitles حسناً، أنا حبلى وأنت لم تعرض علي قسائم.. أو يوم في المنتجع أو خنزير مشوي أو مفاجئات أو أي من تلك الأشياء المرحة
    Yakında öleceksiniz sorumlu ben olacağım ve herhangi bir sürpriz istemiyorum. Open Subtitles أنتم سترحلون قريبا وبما أني سأكون مسؤولا لا أريد أي مفاجئات
    -Evet, sence bagajda başka.. ...sürprizler olabilir mi? Open Subtitles نعم، يُمْكِنُ أَنْ تَرى إذا هناك أيّ مفاجئات أكثر في ذلك الصَندوقِ؟
    Pekâla, rutin bir taramada bir sürprizle karşılaşmaya hiç niyetim yok. Open Subtitles حسناً ، أنا لم أعتقد أنه سيحدث قريباً أى مفاجئات في فحص نظامي
    Ödememiz hakkında, süpriz istemiyoruz. Open Subtitles حول دفعتِنا، شاهدْ، نحن لا نُريدُ أيّ مفاجئات.
    Bu tuhaf nehirde bilinmedik sürprizlerle karşılaşabiliriz. Open Subtitles تذكّروا، هذا النهر الغريب قد يكون به مفاجئات لا توصَف.
    Ben hala seni şaşırtabilirim ama korkarım senin sürprizin kalmadı. Open Subtitles ربما سأفاجئك، لكني أخشى بأنك لا تملك مفاجئات لي
    Kolay olmayacak, ama herhangi bir sürpriz beklenmiyor... Open Subtitles هو لَنْ يكون بسيطَ، لكن لا يَجِبُ أَنْ يَكُون هناكَ أيّ مفاجئات أَو
    ... ...Artık hiçbirekilde sürpriz istemiyorum. Open Subtitles أنت تواجه تهمة قتل، بولو. ذلك تماما مفاجأة. أنا لا أريد مفاجئات أكثر.
    Sydney onları etkisiz hale getirebilir, tabii eğer herhangi bir sürpriz olmazsa. Open Subtitles سيدنى عندها فرصة لتعطيلهم, ولكن فقط اذا لم يكن هناك مفاجئات.
    Herhangi bir başka sürpriz yoksa izninizi istemek zorundayız. Open Subtitles حَسناً، يَبْدو أنه لا يوجد مفاجئات كبيرة عن قرب إذن نستأذنكم
    Avukat herhangi bir kötü sürpriz olmaz diyor. Open Subtitles المحامي يَقُولُ لَنْ يَكُونَ هناك أيّ مفاجئات
    Sabah oraya varıncaya kadar, başka sürpriz istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أيّة مفاجئات إلى أن أصل هناك في الصباح
    Aslında Bay Cruz'un kazanacağından eminim, ama yine de bir sürpriz olmasını istemem. Open Subtitles "انا واثق من فوز السيد."كروز .. لكن لزال, لانريد ايّ مفاجئات هل تفهم؟
    Bizimle paylaşmak istiyorum Başka bir küçük sürprizler ? Open Subtitles هل هناك أى مفاجئات صغيرة أخرى تود أن تطلعنا عليها ؟
    Ve ara sıra beklenmedik sürprizler hazırlayan bir adamdı. Open Subtitles كان يعمل لساعات طويلة. والاجر كان زهيداً. احياناً كان يجد مفاجئات غير متوقعة
    Bu sene karşılaşabileceğimiz sürprizler var mı sence? Open Subtitles هل سيكون هناك اي مفاجئات نتوقعها لهذه السنة؟
    Laboratuvar sonuçlarında hiçbir sürprizle karşılaşmadık, başlamaya hazırsın. Open Subtitles بإستثناء أي مفاجئات في العمل المخبري,أنت بخير تماما
    Garaja albüm için fotoğraf çekmeye gitsem orada bir sürprizle karşılaşmam değil mi? Open Subtitles إذن، لو ذهبتُ للخارج للمرآب لآخذ صورةً من أجل ألبوم العائلة لن يكون هناك أي مفاجئات ؟
    Geri kalanı da zamanla süpriz olacak. Open Subtitles والبقية سَتَكُونُ فقط مفاجئات سعيدة صَغيرة على طول الطريقِ.
    sürprizlerle, gizemli konuklarla ve Noel eğlenceleriyle dolu. Open Subtitles ويحتوي على مفاجئات وضيوف غامضون وضحك.
    Bu durumda, sürprizin tadı kaçar. Open Subtitles بعدها لن يكون هناك أيّ مفاجئات
    Harika. Başka sürprizlerin varsa, sanırım onları öğrenmeliyim. Open Subtitles حسنا ان كان لديك مفاجئات اخري يجب ان اعرفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more