"مفاجئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • sürpriz
        
    • şaşırtıcı
        
    • ani
        
    • şaşırmadım
        
    • aniden
        
    • süpriz
        
    • Şok
        
    • şaşırtıcıydı
        
    ve bu benim için bir sürpriz oldu, Çünkü gerçekten işe alındım. kuantum bilgisayarı üzerinde çalışmak için TED وكان ذلك مفاجئاً لي لانه في الواقع تم توظيفي لأعمل في حسابات الكم
    Bu öyle acımasız ve tanıdık bir sorun ki cevabının basitliği size sürpriz gibi gelebilir. TED إنها مشكلة عويصة ومعتادة وما قد يكون مفاجئاً هو أن لها حلاً بسيطاً.
    Sağ olun yönetmen bey, çok şaşırtıcı bir başlangıçtı, değil mi? Open Subtitles شكراً لك أيها المخرج لقد كان يوماً مفاجئاً تماماً أليس كذلك؟
    Beyinlerin bazılarında bilim insanları şaşırtıcı bir şeye rastladılar. TED في بعض هذه الأدمغة، اكتشف العلماء شيئاً مفاجئاً.
    - Ne yapacaksan, ani ve çabuk olmalı. Open Subtitles .. مهما كان الذي ستفعلينه يجب أن يكون مفاجئاً وسريعاً
    - Çok ani gibi görünüyor, çavuş. Open Subtitles يبدو هذا مفاجئاً ، أيتها الرقيب مثلما تقيأت أنت هذا الصباح ؟
    şaşırmadım. Yetişkinler sihre inanamaz. Open Subtitles هذه ليس مفاجئاً أغلب البالغون لا يؤمنون بالسحر
    Yani bu duygu aniden mi geliyor sanki sıcak basması gibi mi? Open Subtitles .. هل يأتي ذلك الإحساس مفاجئاً مثل .. موجة ساخنة؟
    bunun alakasını... evet,süpriz olursa daha az acıtır derler sizden önce bunu düşünmüştün doktor biliyormusunuz bu teorinin ilginç olduğunu söyleyebilirim Open Subtitles ...ـ لا أفهم هناك أي صلة أجل، يقال تكون مؤلمة قليلاً إذا كان الأمر مفاجئاً قد أستخدم أسلوب تعبير مألوفك لك
    Bunu şu şekilde yapıyorum: Mola veriyorum, sonra sürpriz bir sınav yapıyorum, not vermiyorum tabii. TED الطريقة التي أفعل بها ذلك، أطلب وقتا مستقطعًا أعطي للطلبة امتحاناً مفاجئاً بلا درجات بالطبع.
    Acımasızca saldırmaktan daha büyük sürpriz olamaz. Open Subtitles لا شئ أكثر مفاجئاً أكثر من الهجوم بلا رحمة
    sürpriz olmadı. Kanser olduğunu biliyorduk. Open Subtitles لم يكن ذلك مفاجئاً لي لقد كنا نعلم أنها مصابة بمرض السرطان
    {\1c00FFFF}Ben de düşündüm ki, onun için sürpriz bir parti hazırlayabiliriz. Open Subtitles و ظننت ان ربما بإمكاننا تحضير لها حفلاً مفاجئاً
    Ama bir işe yaramadılar ki bu da şaşırtıcı değil, sağlık merkezi uyduruk bir yer. Open Subtitles لكنها لم تنفعني ولم يكن شيئاً مفاجئاً لأن المركز الطبي في المدرسة لا يعرف شيئاً
    Tam da ihtiyacımızın olduğu anda son dakikada gelen isimsiz teklif kadar şaşırtıcı olamaz. Open Subtitles هذا ليس مفاجئاً بقدر عرض مجهول في الدقيقة الأخيرة بنفس مقدار المال الذي ينقصنا بالضبط
    O kadar uğraştıktan sonra şaşırtıcı olmamıştır. Open Subtitles أعتقد بأن هذا ليس مفاجئاً بعد عملكم بجهد
    Ön kapıdan girsek çok şaşırtıcı olurdu değil mi? Open Subtitles حسناً، سيكون الأمر مفاجئاً لهم عندما ندخل من الباب الأمامي، أليس كذلك ؟
    Erkek arkadaşı geçen hafta öldü. Çok ani oldu Open Subtitles مات عشيقها في الأسبوع الماضي كان أمراً مفاجئاً للغاية
    Hastalığı ani ve kısa oldu, ve ben gelmeden herşey bitmişti. Open Subtitles مرضها كان مفاجئاً وقصيراً وانتهى الأمر قبل وصولي
    Şikayet ettiğim falan yok, ama bu biraz ani olmadı mı? Open Subtitles لا يعني ذلك أنني أشتكي، ولكن هذا ليس مفاجئاً بعض الشيء ؟
    Bu boktan şeyin içinde olmana hiç şaşırmadım. Open Subtitles هذا الأمر ليس مفاجئاً أنت ضالع في هذا الهراء الغامض
    aniden oldu ama gerçek bir randevuydu. Open Subtitles أعني , لقد كان مفاجئاً , لكن نعم لقد كان موعداً غراميّاً
    Onunla yattığın için seninle aynı fikirde olması süpriz olmazdı zaten. Open Subtitles لم يكن مفاجئاً على اعتبار ما تفعلونه
    Biliyorum bu kulağa Şok edici gelebilir ama ben kendimi seni istemekten alıkoyamıyorum. Open Subtitles أعلم أن هذا قد يبدو مفاجئاً ولكني لا أستطيع كبح رغبتي بك.
    İlki -- ve bu benim için şaşırtıcıydı; bunun ortaya çıkmasını beklemiyordum -- ama şimdi çok daha sessiz bir yaşam sürüyorum. TED الاول و قد كان مفاجئاً بالنسبة لي : ولم اكن اتوقعه على الاطلاق أنا الآن اعيش حياة أكثر هدوءاً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more