"مفاجئًا" - Translation from Arabic to Turkish

    • şaşırtıcı
        
    • sürpriz
        
    • ani
        
    Aslında bunu da şaşırtıcı buluyorum çünkü metinden hiç belli olmuyordu. Open Subtitles وفي الواقع أجد هذا مفاجئًا لأنه هذا لم يُذكر في النص
    Bu çalışmada gördüğümüz, şaşırtıcı biçimde anahtar parolaların o kadar da iyi olmamalarıdır. TED ما اكتشفناه في هذه الدراسة كان مفاجئًا وهو أن عبارات المرور لم تكن جميعها جيدة فعلًا
    Siyahi kadınların maruz kaldığı şiddet öyle bir boyutta ki bazılarının polisle karşılaşmalarından sağ çıkamaması hiç de şaşırtıcı değil. TED المستوى من العنف التى تواجهه المرأة السوداء ليس مفاجئًا حيث لم تنجو بعضهن من مواجهات الشرطة.
    Bizim karşımıza çıkan asıl sürpriz karanlıkta kalan kısmın sıcak olmasıydı. Open Subtitles ما كان مفاجئًا هو ارتفاع درجة حرارة الجانب المظلم من الكوكب
    Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkelerin listenin alt sıralarında olmaları aslında sürpriz değil. TED دول مثل الصين وروسيا والهند، وهم من الدول في أسفل التصنيف، حسنًا، قد لا يبدو ذلك مفاجئًا.
    Bu genç mirket ani ve sıkıcı bir sınavdan daha fazlası ile yüzleşiyor. Open Subtitles يواجه هذا الميركات الصغير اختبارًا مفاجئًا واضطراريًا للغاية
    Biliyorum sana ani gelebilir ama benim için öyle değil. Open Subtitles ياصغيري , أعرف بأن هذا قد يبدو مفاجئًا لك، لكنه ليسَ كذلك بالنسبةِ لي.
    Belki şaşırtıcı değil ama bunu bir başarı olarak kabul ediyorum. TED لن يكون ذلك مفاجئًا إذا حدث، لكن سأكون أنا الأسبق بإخباركم عنه.
    Oraya gittiğimde, şaşırtıcı bir şey gördüm. TED عندما وصلت إلى هناك، وجدت شيئًا مفاجئًا.
    Kanadalı Dr. Bothwell'in alanında dünya çapında uzman olduğunu öğrendik, bu yüzden de 2014 yılında bir gazetecinin yosunla alakalı bir konuda Dr. Bothwell'le iletişime geçmesi şaşırtıcı olmadı. TED بما أن الدكتور الكندي بوثويل خبير عالمي في هذا المجال، لذلك لم يكن مفاجئًا عام 2014 عندما اتصل به أحد الصحفيين، لكتابة مقال حول الطحالب.
    Üzücü ama şaşırtıcı değil. TED إنه أمر محبط، لكنه ليس مفاجئًا.
    Bu dönüşleri, tecrübeleri diğer insanların bakış açılarından anlamama yardımcı olması için kafamda canlandırıyorum, bu da beni şaşırtıcı olması mümkün olan bu sonuca götürüyor: Bu soyut matematik günlük yaşamlarımızla önemli derecede ilgili ve hatta diğer insanlara anlayış göstermemize bile yardımcı olabilir. TED أقوم بتلك الموازنات في رأسي لتساعدني على فهم التجارب من وجهات نظر الأشخاص الآخرين، مما يقودني إلى هذا الاستنتاج الذي ربما يكون مفاجئًا: أن الرياضيات المُجردة ذات صلة وثيقة بحياتنا اليومية ويمكنها حتى أن تساعدنا على فهم الآخرين والتعاطف معهم.
    Stresli durumlarda endişeleniyor olmamız sürpriz değil. TED قد لا يكون مفاجئًا سماع أنه في المواقف الحرجة، نحن نقلق.
    Medyanın bunu da sansürlemesi elbette sürpriz olmadı, fakat zaman zaman gülünç şeyler meydana geldi. TED لم يكن الأمر مفاجئًا أن قامت وسائل الإعلام بالتعتيم على الأمر أيضًا، ولكن وصل الأمر لحد السخافة فى بعض الأوقات.
    Bu durum bir sürpriz değil çünkü gezegenin yörüngesi yıldızına çok yakın. Open Subtitles ليس مفاجئًا ، بالنظر إلى مدى قرب مدار هذا الكوكب من النجم التابع له
    Belki senin için sürpriz olabilir ama şunu bir dinle. Open Subtitles قد يكون هذا مفاجئًا لكِ، ولكن أنصتي إلى هذا
    Çok da sürpriz değil. Dikkat çekmeyi severdi. Open Subtitles هـذا لـيس مفاجئًا أحبّت لفـت الأنظار
    Çok ani oldu. Open Subtitles لقد كان الأمر مفاجئًا جدا.
    Bazılarımız içinse ani. Open Subtitles ماذا؟ وللبعض، مفاجئًا.
    Şerif Pope'u hepimiz çok özlüyoruz tabii. Emekliliği çok ani oldu. Open Subtitles طبعًا كلنا سنفتقد المأمور (بوب) كان تقاعده مفاجئًا للغاية.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more