Final projesi için bir sürpriz mi hazırladın? | Open Subtitles | ان بعض الرسومات الخاصه بك ستكون مفاجاه في المعاينه النهائيه |
Rehinelerle bağlantıları tam bir sürpriz olacak. | Open Subtitles | لذلك فإن علاقتهم بالرهائن سوف تكون مفاجاه كبرى |
Tekrar söylemeliyim ki çok güzel bir sürpriz. | Open Subtitles | علي ان اقولها مره اخري , انها مفاجاه جميله |
Aşağıya gel Oswald. Bir sürprizim var. | Open Subtitles | تعال معي الي اسفل عندك لك مفاجاه |
Yani görünüşe göre bugün ikimiz de iş konusunda biraz sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | يبدو ان كلانا لديه مفاجاه في مكتبه اليوم |
Demek istediğim, hayatın kendisi bir sürpriz olması gerekirken, yaptığımız her hareket önceden belirlenmişse, bunun ne anlamı kalır? | Open Subtitles | اعني , اذا كانت كل خطوة نقوم بها مقدرة هدف الحياه ان تكون مفاجاه |
O sürpriz değildi ki, benim dahi kocamın hakkıydı. | Open Subtitles | تلك لم تكن مفاجاه , كانت مستحقة بسبب مجهود زوجي العبقري |
benim için sürpriz doğum günü partisi hazırlamıştı. | Open Subtitles | دبرت لي مفاجاه كانت حفله في يوم ميلادي |
Ne sürpriz ama. | Open Subtitles | يالها من مفاجاه |
Senin için bir sürpriz, Ray. | Open Subtitles | عندى مفاجاه لك,راى |
Bu ne sürpriz! | Open Subtitles | يالها من مفاجاه |
Ne sürpriz değil mi? | Open Subtitles | ويل, ذلك ليس مفاجاه |
Leslie Knope. Ne hoş sürpriz. | Open Subtitles | ليزلي نوب يالها من مفاجاه |
Bu yüzden sürpriz deniyor. | Open Subtitles | ولهذا ندعوها مفاجاه |
Sadece bir sürpriz. Kimsenin sana vuracağı yok. | Open Subtitles | انها فقط مفاجاه لن يضربك احد |
- sürpriz yap. | Open Subtitles | -أجعلها مفاجاه لى |
Ne büyük sürpriz. | Open Subtitles | يا لها من مفاجاه! |
Size bir sürprizim var. | Open Subtitles | لدي مفاجاه بسيطه لكم ايها الاوغاد |
Ron, sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | " ترجمه " " KALLO "محمدالجربوع اهلا رون لدي مفاجاه لك |
- Bir sürprizim daha var. | Open Subtitles | لديا مفاجاه أخرى من أجلك |
Yani görünüşe göre bugün ikimiz de iş konusunda biraz sürprizle karşılaştık. | Open Subtitles | يبدو ان كلانا لديه مفاجاه في مكتبه اليوم |