"مفردات" - Translation from Arabic to Turkish

• kelimeler
• kelime haznesi
• kelime dağarcığı
• SÖZLÜĞÜ
• sözlüğünde

Kurban, merhamet gibi suçlarının kendi hataları olmadığını anlatan kelimeler arayın.
ابحثوا عن مفردات اساسية ضحية, رحمة, اي شيء يشير ان جريمتهم لم تكن بسببهم

Çalismalar gösteriyor ki çocugun seçtigi kelimelerin %80'i evde kullanilan kelimeler.
الدراسات تظهر بقوة ان 80 بالمئة من مفردات الطفل يتم اكتسابها في البيت

Madem kelime haznesi dar diyorsun peki o zaman nasıl oluyor da, bu kadar çok küfür mevcut?
هذه علامة مفردات صغيرة إذا لماذا يوجد الكثير من كلمات السباب؟

Artı o, sınırlı kelime haznesi olan bir köpek.
مع مهارات مفردات محدودة

Bunlar sadece daha geniş bir kelime dağarcığı olan yaşamın anlatabileceği hikâyelerden birkaçı.
هذه بعض أنواع القصص فحسب التي سنراها في الحياة التي تحوي مفردات أكثر.

Böylece İngiltere Kralı Büyük Alfred hip hop kralı Jay-Z'nin kullandığından oldukça farklı bir kelime dağarcığı ve dilbilgisi kullanacaktır.
فإنّ ملك إنجلترا، ألفريد العظيم، سيستخدم مفردات و قواعد مختلفة تماماً عمّا يستخدمه ملك الهيب هوب، جاي زي.

POLİS TEŞKİLATI SÖZLÜĞÜ
"خدمة الشرطة الرسمية دليل مفردات "

Yani yarın, 5'ten 7'ye... lütfen sözlüğünde, birkaç kelimeden fazla varmış gibi davran.
غدا إذن، من الخامسة للسابعة رجاء، تصرّف وكأن لديك مفردات أكثر من كلمتين

Ve gerildiğimde bir şeyler döker ve komik görünmeye çalışır uzun kelimeler kurarım "şükela" gibi ve şarabın ne kadar şükela olduğundan bahsederim.
وأحاول أن أبدو ذكياً، وأستخدم مفردات كبيرة، مثل "بارتينس" وعن مدى كون هذا الخمر "بارتينس"

Öncelikle Amy'nin çok canlı bir kelime haznesi var.
إيمى لديها مفردات ملونة كثيرة

- kelime haznesi zayıftır.
-نعم ليست لديه مفردات كثيرة

Hepsinden önemlisi de cevaplarını anlamak için aramızda yeterince kelime dağarcığı olması gerek.
والاهم من ذلك، أن علينا اكتساب مفردات كافية منهم حتى نفهم جوابهم الذي سنتلقاه

Onların daha önce; kaçamak, yolculuk ve çağdaşlık hakkında bir kelime dağarcığı geliştirmemiş olmaları bana bir kriz gibi gelmişti, bu römorkte, bu dış kaplamaya uygun bir durumdu.
وقد بدا ذلك لي كأزمة بأنهم لم يتمكنوا أبدا من تكوين مفردات عن الهرب، وعن السفر، والحداثة في هذه المقطورة، والمتوافقة مع الهيكل

Annenin harika bir kelime dağarcığı var.
أمك لديها مفردات رائعة