"مفقوده" - Translation from Arabic to Turkish

    • kayıp
        
    • eksik
        
    • kayboldu
        
    • kayıpmış
        
    • kaybolmuş
        
    • kaybolduğunu
        
    • kayıptı
        
    -Sauvage kolay şık olsaydı kardeşim bu gece kayıp olmazdı. Open Subtitles لو لم يكن الاختيار صعباً لما كانت اختي مفقوده الليله
    Farkedeceksiniz ki bir dilim kayıp bu bir tepsi leziz kugel'dan. Open Subtitles لاحظتوا شريحه واحده مفقوده من هذه الصينيه الشهية من كوشير الكوجو
    Hâlâ ölü bir astsubayımız ve kayıp bir aracımız var. Open Subtitles مازال لدينا ضابط صف متوفى و طائره بدون طيار مفقوده
    Fikir ayrılıklarında köprü görevi göreceğime ve inanıyorum ki birlikte, Amerika siyasetinde yıllardır eksik olan ortak paydayı sağlayabiliriz. Open Subtitles يُمكن أن أساعد في سد الفجوة ومعًا، يمكننا العثور على مصالح مشتركة كانت مفقوده في المشهد السياسي الأمريكي لسنوات
    Adım dışında tüm izler kayboldu. Open Subtitles كل الذكريات مفقوده ، بإستثناء إسمى
    New Yourk Üniversitesi öğrencisi, kayıp ihbarını oda arkadaşı yapmış. Open Subtitles طالبة بجامعة نيويورك أبلغ بأنها مفقوده بواسطة شريكة سكنها بالكلية
    Mesele, kayıp bir kızın ve yerde kan lekesinin olması. Open Subtitles ما اقصده هو ان هناك فتاة مفقوده دماء على الأرض
    5 Chuckle'ım vardı. Yeşil ve sarı olanı yedim. Kırmızı olan kayıp. Open Subtitles احضرت 5 شرائح، اكلت الخضرا والصفرا الحمراء مفقوده
    Yine de bende olmayan bir parçası kayıp. Yani çalışmaz mı? Open Subtitles مازال هناك قطعه واحده مفقوده, ليست عندى.
    1967 yılında meden işçileri kayıp Amerikan Yerlilerine ait ilk kalıntıları buldular. Open Subtitles في عام 1967 أكتشف عمال الالغام البقايا الاولي لحضاره مفقوده منذ مده طويله
    Ve Underlay sana helikopterin kayıp bir meteoroloji uçağını aradığını söyledi, değil mi? — Doğru. Open Subtitles والمأمور أندرلاي قال لكِ أن هذه الهليكوبتر كانت تبحث عن طائره طقس مفقوده صح ؟
    Başka şeyler de kayıp, Russ, pikabım da yok. Open Subtitles هناك الكثير من الأشياء مفقوده هنا يا روس .. إسطوانتى مفقوده أيضاً لماذا احضرت هذا هنا ؟
    Akşam oldu ama hala bavulum kayıp. Open Subtitles نحن الان فى المساء , لكن حقائبنا لا تزل مفقوده
    48 saat geçmeden kayıp olduğunu bildiremem bile. Open Subtitles و لن أعتبرها مفقوده حتى يمضي على غيابها 48 ساعه
    5 milyon $ hâlâ kayıp mı? Open Subtitles أذاً الـ5 مليون لا تزال مفقوده, أليس كذلك؟
    Ama söylediklerine göre sanırım asıl önemli olan, cüzdanlarının kayıp olması, ...yani bu işlerin sarpa sardığı bir gasp olmalı ya da öyle bir şey işte. Open Subtitles لكن اعتقد أن الموضوع قالو أن محافظهم كانت مفقوده لذا يجب أن يكون سطو تحول للأسوء أو شيء
    Ne olup bittiğine dair hiçbir fikrim yok ama bilançoya bakacak olursak fon varlıklarının yarısı kayıp. Open Subtitles لا أدري ماذا يحدث لكن ما تدل عليه الصفحه أن نصف الأموال مفقوده
    Fikir ayrılıklarında köprü görevi göreceğime ve inanıyorum ki birlikte, Amerika siyasetinde yıllardır eksik olan ortak paydayı sağlayabiliriz. Open Subtitles يُمكن أن أساعد في سد الفجوة ومعًا، يمكننا العثور على مصالح مشتركة كانت مفقوده في المشهد السياسي الأمريكي لسنوات
    Tamam, belki kanıt yok. Belki Kâse sonsuza kadar kayboldu. Open Subtitles حسنا ، ربما لا يوجد دليل ربما (الكأس المقدسه)مفقوده للأبد
    Kızın kayıpmış, kimseye güvenemezmişsin, bana bile. Open Subtitles و ابنتك مفقوده و ليس هناك شخص يمكن ان تثق به و لا حتى انا
    Teresa'nın yaşlarında Katolik bir kız kaybolmuş. Open Subtitles فتاه كاثوليكيه من عمر تيريسا تقريباً لازالت مفقوده
    - Annesinin kaybolduğunu söyledi. - Muhtemelen evi pazarlıyordur. Open Subtitles انه يقول ان والدته مفقوده ربما هى خارج المنزل تفعل شئ تافه
    Gretchen 12 yıldır kayıptı. Open Subtitles جريتشين كانت مفقوده منذ 12 عاما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more