"مفقودون" - Translation from Arabic to Turkish

• kayıp
• kayıplar
• kaybolduk
• eksik
• kaybolmuş
• kaybolanlar

Kendimizi korumak için. Arkadaşlarımız kayıp. Onları bulmalıyız.
دفاع عن النفس أصدقائنا مفقودون نحتاج لإيجادهم

Onlar kayıp olan yedi çocuktu.
أولئك كانوا الأطفال السبعة ذلك كانوا مفقودون

kayıp olduğunu anlayamayacağımız şeyler.
الأشياء التي نحن لا نُلاحظَ كَانتْ مفقودون.

Önümüzdeki birkaç dakika içinde CTU, askeri pilot ve ailesinin kayıp olması yüzünden alarma geçecektir.
خلال الدقائق القادمة، ستنتبه الوحدة أن الطيار الحربي واسرته مفقودون

Kişinin kayıp olduğunu anlamak için, üzerinden ne kadar zaman geçmiş olması gerekli?
كَمْ مِنَ الوقتِ شخص ما يَجِبُ أَنْ يُختَفي أمامك يُمْكِنُ أَنْ يَحْفظَ أشخاص مفقودون يَذْكروا؟

Adamları kayıp olduklarını fark etmeden önce onları geçitten geçirmeliyiz.
لننقلهم إلى البوّابة قبل أن يلاحظ الناس أنهم مفقودون

- kayıp ilanları! kayıp ilanları! kayıp ilanları!
أشخاص مفقودون أشخاص مفقودون أشخاص مفقودون

Biz de başka bir dava üzerinde çalışıyorduk.kayıp birisi.
نحن نعمل على آخرين الحالة، أشخاص مفقودون.

Büyük bir çoğunluk hala kayıp ya da kimlikleri tespit edilemedi. Çeviri:
ومعظمهم مفقودون لحد الآن او لم يتم التعرف اليهم

Biliyorsun di mi 110 kayıp kişi varmış
اتعلمين بأنه توجد 109 الف قضية لاشخاص مفقودون مفتوحة حتى الان فى هذا البلد؟

Bu arada sen burada oturmuş seyrederken seninkilerden üçü kayıp ve adamların yavaş yavaş çözülmeye başlıyor.
لكن الأن , أنت جالس و تراقب في حين أن ثلاثة من رجالك مفقودون و رجالك بدأوا بالظهور ببطيء

kayıp olduğumuzu bilmiyorlarsa gelip bizi nasıl arayacaklar?
أعني كيف سيأتوا للبحث عنا إن لم يعلموا بأننا مفقودون

3 ölü var, 5 ya da 6 kişi kayıp. Mundy çok fena yaralandı.
ثمة ثلاثة قتلى وخمسة أو ستة آخرون مفقودون

Dur tahmin edeyim. kayıp kişiler ve hayvan saldırıları.
دعيني أخمّن، أناس مفقودون وهجمات حيوانات.

Tanıştıklarının çoğu kayıp insanlar.
أغلب الناس الذين تقابلهم مفقودون

Aslında, onlar tekrar ortaya çıkmış kayıp kişiler.
في الحقيقة، هم أشخاص مفقودون وقد ظهروا

350 civarında kişi kayıp ve öldükleri düşünülüyor.
حوالي 350 مفقودون أو يفترض أنهم ماتوا.

Efendim, beş gündür kayıplar.
إنهم مفقودون منذ 5 أيام، يا سيدي

Monosoff ve onun kötü şans hakkındaki teorileri yüzünden kaybolduk.
نحن مفقودون بسبب حماقة الدكتور مونوسوف ونظرياته عن الحظ

Herneyse, ah yani onları kapılarının önüne bıraktım, ve hatta birazda kutuyu ağırlaştırdım, böylece eksik olduğunu anlamayacak.
على أية حال , um، لذا تَركتُ هم على عتبتِه، وأنا وَزنتُهم حتى أسفل قليلاً، لذا هو لا يُلاحظَ البعض كَانوا مفقودون.

Kan ve devrilmiş bir kamyon bulduk sadece. 6 adamım en iyi 4 müşterim, silahlar ve silahların karşılığıyla kaybolmuş.
ولم نجد سوى الكثير من الدماء وشاحنة مقلوبة ستة من رجالي وأربعة من أفضل زبائني مفقودون

Ölüm yok, halktan kaybolanlar yok...
، لاقتلى ، لا أشخاص مفقودون