Zorbalık bölümü için seninle röportaj yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بعمل مقابلة معك من أجل موضوع التنمر |
Daily Planet'te çalışıyor. seninle röportaj yapmak için can atıyor. | Open Subtitles | (تشتغل في (ذي دايلي بلانيت وتود أن تجري مقابلة معك |
The Globe, seninle röportaj yapmak istiyor. Şirketler seninle konuşabilmek için sıraya girdiler. | Open Subtitles | "ذا غلوب" تريد إجراء مقابلة معك الشركات الناطقة تقف في الصف |
Efendim, Sanjana Roy adında bir kız sizinle röportaj yapmak istiyor. | Open Subtitles | انها سنجانا روي تريد إجراء مقابلة معك |
sizinle röportaj da yapmak istiyorum... çünkü bence gazete için çok iyi bir makale olur. | Open Subtitles | وأريد أن أجري مقابلة معك أيضا، لأنني أعتقد أنه سيكون مهم جدا - من أجل كتاب الصور السنوي |
TownSoNice adlı internet sitesinde yayımlanmak üzere sizinle röportaj yapan | Open Subtitles | كان هنالك مراسل يدعى (غالن بارو) والذي أجرى مقابلة معك |
Dinle adamım buraya sadece seninle röportaj yapmaya geldim. | Open Subtitles | أتيت إلى هنا لعمل مقابلة معك فحسب |
Outdoors dergisi seninle röportaj yapmak istiyor. | Open Subtitles | تريد مجلة "آوت دور" إجراء مقابلة معك. |
Mode 'da yabancı olmakla ilgili bir makale yazıyorum ve seninle röportaj yapmak istedim. | Open Subtitles | أكتب مقالة عن كونك غريباً داخل (مود)، وأردت إجراء مقابلة معك |
Molly Meyers seninle röportaj yapmak istiyor. | Open Subtitles | (مولي مايرز) تريد أن تجري مقابلة معك |
sizinle röportaj yapmak istemiştim. | Open Subtitles | لقد أردت أن أجرى مقابلة معك |
- Hayır, Meg Griffin'im. Bakın, sizinle röportaj yapmam gerek... | Open Subtitles | -لا أنا (ميغ غريفين), وأريد مقابلة معك |