"مقابل حياة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayatına karşılık
        
    • hayatı için
        
    • hayat karşılığında
        
    • karşı can
        
    • karşılık hayat
        
    • için bir hayat
        
    • hayata karşılık
        
    • karşılık başka bir hayat
        
    Çünkü burada bir adamın hayatına karşılık on dakikalık bir şovdan bahsediyoruz. Open Subtitles كل ما نتحدث عنه هنا هو 10 دقائق من وقت عرض تليفزيونى مقابل حياة رجل
    Tek istediğim bu köylülerin hayatına karşılık General Yangın verilmesi Open Subtitles كل ما اريده هو تحرير الجنرال يانج مقابل حياة هؤلاء الفلاحين
    Karşılığında, Eskiler'in aletini arkadaşlarınızın hayatı için benim takas etmemi istiyorsun. Open Subtitles في المقابل أنت تريد مني إستخدام أداة القدماء للمقايضة مقابل حياة أصدقائك
    Çoktan uçağını, laboratuvar farelerinden birinin hayatı için bana teslim ettin. Open Subtitles لقد سلمتني الطائرة بالفعل مقابل حياة واحد من جرذان المعمل الصغيرة خاصتك
    Yeni bir hayat karşılığında Meta'nın patronlarının aleyhinde tanıklık edecek. Open Subtitles مقابل حياة جديدة له. أنت تعلم بأنه غير مصرّح لك
    Davian'ın aramasını engelledim. Julia'nın hayatına karşılık Tavşan Ayağını istediğini biliyorum. Open Subtitles لقد اعترضت مكالمة دافين واعرف انه يريد قدم الارنب مقابل حياة جوليا
    1000 kişinin hayatına karşılık 6 milyar insan. Open Subtitles انها حياة ألف شخص مقابل حياة 6 مليارات أخرى
    Bulabilirsek Daniel'in hayatına karşılık onun hayatını kullanacağız. Open Subtitles لو وجدناه، فسنبادل حياته مقابل حياة دانييل.
    Sadece tek bir kaderiniz var ve o kader çocuğun hayatına karşılık sizin hayatınızı istiyor. Open Subtitles حسناً، أمامكم مصير واحد ...و هذا المصير هو يجب أن تضحوا بحياتكم مقابل حياة هذا الطفل
    Kocanın hayatına karşılık bu insanı öldürür müsün? Open Subtitles هل قتل هذا الإنسان، في مقابل حياة زوجك؟
    Kızının hayatına karşılık kararını ver. Open Subtitles والآن، قرر في مقابل حياة ابنتك
    Sadece bir alın yazınız var ve kaderiniz çocuğun hayatı için kendi hayatlarınızı sunmanız gerektiğini söylüyor. Open Subtitles حسناً، أمامكم مصير واحد ...و هذا المصير هو يجب أن تضحوا بحياتكم مقابل حياة هذا الطفل
    Son rehinenin hayatı için seninle oynayacağım. Open Subtitles سألعب ضدك مقابل حياة الرهينة الأخير
    Onun hayatı için bir başkasınınki. Open Subtitles حياتها مقابل حياة أخرى.
    Bir hayat karşılığında bir hayat hiç mantıksız görünmüyor. En azından, e-postanızda böyle söylemişsiniz. Open Subtitles وحياة مقابل حياة يبدو أمراً معقولا، على الأقل هذا ما قلته في رسائلك الإلكترونية.
    Grup şiddete yönelince iyice hassaslaştın yeni bir hayat karşılığında federallerle anlaşma yaptın sonra onlar da sana kazık attı ve işte buradasın. Open Subtitles أصبحت مفرط الحس عندما تحولت الجماعة للعنف عقدت صفقة مع المحققين الفيدراليين مقابل حياة جديدة فغدروا بك ومن ثَم أصبحت حبيسًا هنا
    Mahzen Karanlık Olan'ı sadece başka bir hayat karşılığında diriltiyor. Open Subtitles الخزنة تعيد القاتم فقط مقابل حياة أخرى
    Cana karşı can Open Subtitles حياة مقابل حياة.
    Hayata karşılık hayat teklif ediyorum. Open Subtitles أعرض عليك حياة مقابل حياة احضر لي كل شئ تملكه
    Belki de mesajın konu başlığıyla bir alakası vardır "Bir hayat için bir hayat"? Open Subtitles ربما لهذا علاقة بعنوان الرسالة "حياة مقابل حياة
    Burada bir hayata, tek bir hayata karşılık milyarlarca insandan bahsediyoruz. Open Subtitles نحن نتحدث عن حياة شخص واحد شخص واحد فى مقابل حياة ملايين الناس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more