Fakat, neden böyle yaptığını hâlâ anlamış değilim. Belki de bir hiç uğruna kendini incitebilirsin. | Open Subtitles | مع هذا لا زلت لا أفهم لماذا تصر على هذا يمكنك أن تتأذى مقابل لا شيء |
Bir hiç uğruna kendimle inatlaşıp durdum. | Open Subtitles | على الاغلب انا فقط اتعبت نفسي مقابل لا شئ |
Bir Darling'le hiç uğruna evlenmedim. | Open Subtitles | لم اتزوج من عائلة دارلينغ مقابل لا شيء |
karşılıksız bir şey alamazsın, Zaphod. | Open Subtitles | لا تحصل على شىء فى مقابل لا شىء يا زافود |
Ben asla karşılıksız birşey istemem, hele arkadaşlarımdan asla. | Open Subtitles | لا أريد شيئاً مقابل لا شيء و خصوصاً من الأصدقاء |
O halde ajanımızı bir hiç uğruna ateşe atmadık. | Open Subtitles | إذاً لم نضحي بعميلنا مقابل لا شيء |
Umarım bir hiç uğruna ölmemiştir. | Open Subtitles | آآمل بألا يكون قد مات مقابل لا شيء |
Jesse Porter'ın hayatını bir hiç uğruna yıkmış olurum. | Open Subtitles | سأكون بذلك دمرت حياة (جيسي بورتير) مقابل لا شئ حسناً , حسناً |
Jeremy'nin bir hiç uğruna ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | أجل، حسناً أنا لن أترك جيرمي) يموت مقابل لا شئ) |
- Oğlunu bir hiç uğruna takas ettin. | Open Subtitles | قايضتَ ابنكَ مقابل لا شيء |
Bir hiç uğruna çabalıyorlar. | Open Subtitles | يريدون شيئاً مقابل لا شيء |
Sonra beni geri çağırdı ve karşılıksız bir sır vereceğini söyledi. | Open Subtitles | ثم نادِ علي مجدداً وقال .سأخبرك سراً مقابل لا شئ |
Diyorum işte, ben karşılıksız yaparım. | Open Subtitles | . سافعل هذا مقابل لا شئ حقاً ؟ |
Vicdanım rahat etmeden senin böyle karşılıksız çalışmana izin veremem. | Open Subtitles | ضميري لا يسمح لك العمل مقابل لا شيء |