Yağlı, su geçirmez bir kürkleri ve kısmen perdeli ayakları vardır. | Open Subtitles | فهى لها فراء زيتى مقاوم للماء وأقدام غشائية إلى حداً ما |
Hücreler matristen büyürler, öldükleri deriden ortaya çıkıp su geçirmez bir kılıf şeklinde sertleşirler. | TED | تنمو الخلايا من القالب، خارجةً من الجلد حيث تموت وتتصلّب داخل غلاف مقاوم للماء. |
Deriyi su geçirmez hale getirmek için üstüne su böyle dökülür. | Open Subtitles | هكذا يوضع السيليكون على الجلد لجعله مقاوم للماء |
Bu su geçirmez. En azından satıcı bana öyle dedi. | Open Subtitles | إنه مقاوم للماء على الأقل، هكذا قاموا ببيعه لي |
Evet, naylon, su geçirmez bir tane aldım. | Open Subtitles | آجل , من النايلون و مقاوم للماء أيضاً |
Bu kaz tüyünden, su geçirmez. | Open Subtitles | إنه من قطن "جوسداون"، مقاوم للماء. |
- Hayır, çıkmayacak. Çünkü su geçirmez. | Open Subtitles | لا إنه مقاوم للماء |
- su geçirmez aynı zamanda. | Open Subtitles | مقاوم للماء ايضا. - عظيم. |