| Bu örnekte benim gibi insanlar kabul edilebilir. | TED | في هذه الحالة ، الناس مثلي يكونوا مقبولين. |
| "'Eğer iyi olursan, kabul edilmeyecek misin? | Open Subtitles | هؤلاء من لايقوموا بالأعمال الجيدة فلن يكونوا مقبولين |
| Ağabeyleriniz mektuplarında, benim kabul edilemez bulduğum iki teklif yapmışlar. | Open Subtitles | رسالة اخيك احتوت على عرضان واراهم غير مقبولين تماما |
| Bu insanlar şehirde hiçbir zaman kabul görmeyecekler. | Open Subtitles | - - هؤلاء القوم لن يكونوا أبدا مقبولين في المدينة |
| kabul edilmeyi hak ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نستحق لنكون مقبولين بين الجميع |
| Hepiniz kabul edildiniz. | Open Subtitles | مبارك عليكم, كلكم مقبولين |
| Mutantlar dünya çapında kabul görürken, onların potansiyel yıkım gücü muhakkak yeni bir ihtilaf ve tartışmayı körükleyecektir. | Open Subtitles | "القوة التدميريه الهائلة لدي المتحولون" "تثير الكثير من الجدال" "في الوقت الذي أصبح فيه المتحولون مقبولين في أنحاء العالم" |
| kabul edilmeyi hak ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نستحق لنكون مقبولين |