"مقدسا" - Translation from Arabic to Turkish

• kutsal
• tanrısal
• mukaddes

Çin'de halen ejderha, mutluluğu temsil eden kutsal bir semboldür.
في الصين، التنين لا يزال يعتبر رمزا مقدسا يمثل السعادة.

Sana baksam ve seni kutsal kılsam--
لأنني إن كنت لأنظر إليك و أدعك تكون مقدسا

üç din için de bölgeyi... kutsal sayabilirler.
الديانات الثلاث كلها تعتبر نفس الموقع مقدسا

Bu mekanı kutsal olarak addediyorum ve sizden de mekanın ruhuna uygun davranmanızı isteyeceğim.
اعتبر هذه المقابر مكانا مقدسا و سأطلب منك ان تراقبهم بالاحترام المطلوب

Ama üstün gelebilirsin, ve kendinizi tanrısal yapabilirsiniz.
و لكن يمكنك أن تسود و تجعل نفسك مقدسا

Mekke' yi mukaddes şehir ilan etti...
أعلن مكة المكرمة مكانا مقدسا

Sanki ona kutsal bir görev verilmiş ve bu da onun hayatında yerine getirmesi gereken bir yük gibiydi.
وكأنه اعطي نداءا مقدسا وكان هذا عبئا عليه في حياته

Aileden sanki kutsal bir şeymiş gibi bahsedip yine de hiç evlenmemiş olmanı ilginç buldum.
وجدت الأمر مشوقا أنك تتحدث عن الأسرة كما لو كان شيئا مقدسا ومع ذلك فأنت لم تتزوج أبدا

Onun kutsal bildiği bir şeye tecavüz ettiğimizi fark ettim.
أدرك بأننا ننتهك شيء يحمل مقدسا.

Bir kadın karşı cinsten, kutsal sığınağıma, iş yerime geliyor ve göğüslerini açıyor.
... يمكن تهادى فقط في مكانك الأعمال، مقدسا بك... ... وولدت ثدييها؟

Dal Riata kutsal bir yer ilan edildi.
تم إعلان حانة رياتا مكانا مقدسا

13 topluluk için kutsal bir sayı olarak kabul edilir.
رقم 13 يعتبر عدد مقدسا لجمعية الأخوة

Şabat kutsal olabilir.
يوم السبت يمكن ان يكون مقدسا

Bizim de ihtiyacımız olan kutsal olmayan bir kitap.
نحن أيضاً نطلب كتاباً مقدسا

- O kutsal bir kase. - Evet, öyledir.
كما لو كانت كاس مقدسا

Pek kutsal geçmeyen 15 ay sürmüş.
لم يدم زواجا مقدسا 15 شهرا

- Efendim? - Papaz, "kutsal" dedi.
الكاهن قال "مقدسا"

Konuşan bir koç vardı, tanrısal bir varlıktı.
كان هناك كبش ناطق لقد كان مقدسا

Senin için mukaddes olan birşey yok, değil mi Manning?
ليس فيك شيئا مقدسا أليس كذلك (مانينج)؟